Annemi bu durum yedi bitirdi, çünkü hiç bir şey yapamıyordu. | Open Subtitles | وأمى زادت اّلامها لأنها لا تستطيع فعل شىء |
Çok uzun bekleyemeyecek, çünkü Londra' ya uçağı var. | Open Subtitles | لأنها لا تستطيع الإنتظار كثيرا ً لأنها راحلة إلى لندن |
Fazla bekleyemeyecek, çünkü Londra' ya uçağı kalkacakmış. | Open Subtitles | لأنها لا تستطيع الإنتظار كثيرا ً لأنها راحلة إلى لندن |
Uzaylılar, sığırların üzerinde deney yapıyor çünkü bu zavallı hayvanlar çok korumasız. | Open Subtitles | الفضائيين يجرون تجارب على الماوشي لأنها لا تستطيع الدفاع عن نفسها |
O gidemedi çünkü evden çıkamzdı. | Open Subtitles | أخبرها أنه ذاهب لجنازتي ولم تذهب لأنها لا تستطيع ترك المنزل |
Aslında gerçekten kazak örmüyor, çünkü örgü örmeyi bilmiyor. | Open Subtitles | لاتستطيع حقا أن تحيك بلوزة لأنها لا تستطيع الحياكة |
Ama arkadaşın sevmiyorsa, çok yazık çünkü buradan kaçamayacak. | Open Subtitles | لكن إذا صديقتك لا تفضله مؤسف جداً لأنها لا تستطيع الهروب |
çünkü olamıyor. Oğlan bunu yapmak istemiyor. | Open Subtitles | لأنها لا تستطيع ذلك فهو لا يريدها أن تتحول إلى مصاصة دماء |
Konuşup, konuşmamam mühim değil çünkü beni duyamıyor. | Open Subtitles | لا يهم ان لم اتكلم لأنها لا تستطيع سماعي |
Tabii ki göndermez, çünkü gönderemez çünkü telefonu bizde ve gecenin bir yarısı bırakıp gitmiş! | Open Subtitles | بالطبع لن ترسلها لأنها لا تستطيع ذلك لأن هاتفها بحوزتنا ولأنها غادرت في منتصف الليل |
Yaban hayattaki normal koşullar altında bu bitkileri kaçınılmaz sonu olabilirdi, çünkü tohumlarını saçmazdı. | Open Subtitles | في ظل الظروف العادية في البرية التي قد تهلك النبات، لأنها لا تستطيع أن تبعثر البذور. |
Kız kardeşim bir Broadway yıldızı olamaz çünkü o kadar da güzel şarkı söyleyemiyor. | Open Subtitles | أختي لا تستطيع ان تكون نجمة برودواي لأنها لا تستطيع الغناء جيدا |
Hatta anneninkini bile çünkü o karbonhidrat almaz. | Open Subtitles | حتى والدتك, لأنها لا تستطيع أكل المعجنات لإنها في حمية |
Bu karakterin günümüz palyaçosunun öncüsü olduğunu, çünkü konuşmadığını söylemiştin değil mi? | Open Subtitles | لقد ذكرت أنفا أن هذه الشخصية كانت كسالفة لشخصية المهرج في هاته الأيام لأنها لا تستطيع التكلم,صحيح |
Kadın pozisyonundan istifa etmiş, çünkü artık görevlerini yerine getiremiyormuş ve oy da Trager'in istediği gibi çıkmış. | Open Subtitles | فاستقالت من موقعها لأنها لا تستطيع أن تؤدي وظيفتها وتم التصويت بالبيع |
Standpoor çünkü devrilmeden ayağa kalkamaz. | Open Subtitles | "ستاندبور", هذا لأنها لا تستطيع الوقوف من دون ان تقع |
Söyledi, çünkü sana karşı dürüst olamıyor. | Open Subtitles | أجل ، لأنها لا تستطيع أن تكون صريحة معك |
...çünkü mutsuz olmadığı anlarda mutsuzmuş gibi davranmakta zorlanırdı. | Open Subtitles | "غالباً، لأنها لا تستطيع التظاهر بالحزن حينما لا تكون كذلك." |
çünkü kendi adlarına konuşamıyorlar. | Open Subtitles | لأنها لا تستطيع أن تفعل أنفسهم. |
çünkü süt ürünlerini sindiremiyor. Sonra da ona dönüp, "Seni seviyorum, balım. " diyorsun. | Open Subtitles | لأنها لا تستطيع هضم منتجات الحليب ثم تقول: "أحبك يا عزيزتي" |