Bir şeyler istedikleri için. Gerçeğin bunu sağlayamayacağından korktukları için. | Open Subtitles | عادةً لأنهم يريدون شيئاً ما ويخشون من أن الحقيقة تمنعهم من الحصول عليها |
Onlara hep şöyle demek istedim "Anlamıyorsunuz, onlar istedikleri için orada değiller" | Open Subtitles | أنتم لا تفهمون إنهم ليسوا هناك لأنهم يريدون أن يكونوا هناك لكننى بعدئذ استطعت أن أفهم |
Tepki göstermemizi istedikleri için bir uyarıyı gönderdiler. | Open Subtitles | لقد أرسلوا لنا إنذاراً لأنهم يريدون منا أن نقوم بالرد |
Neden? çünkü onlar köyü terkederek şehirde çalışmak isterler. | TED | لماذا؟ لأنهم يريدون ترك القرية والذهاب إلى مدينة ليبحثوا عن عمل |
İşimi nerede yaptığımı bilmek istiyorlar, çünkü işim hakkında bilgi sahibi olmak istiyorlar. | TED | وهم بحاجة الى معرفة مكان قضاء حاجتي، لأنهم يريدون معرفة ذلك. |
Tavuğunu seviyorlar diye ve gözü pek bir kadının geçinmesine yardım etmek istiyorlar diye mi işlerinin böyle devam edeceğini sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تظنين أن عملك سيستمر لأنهم يحبون دجاجك او لأنهم يريدون مساعدة إمرأة لكي تنمي تجارتها؟ |
Sevişmemizi istedikleri için sinirlenmiş durumda. | Open Subtitles | هي فقط تبوّلت لأنهم يريدون مننا . أن نضرب بعضنا البعض |
Bizimle iletişim kurabilecek kapasiteye sahip olup olmadığını öğrenmek istedikleri için şu anda hayattasın. | Open Subtitles | أنت على قيد الحياة الآن لأنهم يريدون أن يعرفوا لو أنكم قادرون على التواصل معنا |
Emeklilik paralarını istedikleri için şirket sorunlarıyla yüzleşmeyi erteliyorlar. | Open Subtitles | . أنهم يؤجلون مواجهة المشكلة . لأنهم يريدون أموال التقاعد |
Yani beni yemek istedikleri için mi tekerimi patlattılar? | Open Subtitles | إذن فجروا الإطارات لأنهم يريدون أكلِي ؟ |
Bir yere ait olmak istedikleri için geliyorlar. | Open Subtitles | لقد اتوا لأنهم يريدون أن ينتموا. |
Sadece istedikleri için iyilik yaparlar. | Open Subtitles | إنهم يقومون بالمعروف لأنهم يريدون ذلك |
Belki de katiller yakalanmak istedikleri için hatıra alıyorlardır? | Open Subtitles | لأنهم يريدون أن يقبض عليهم |
- Yaşamak istedikleri için mi? | Open Subtitles | - لأنهم يريدون العيش؟ |
Demokrasiyi getirmek isteyen bir grup insandı çünkü onlar evrelsel seçim, parlemento, anayasa düşüncesini ve benzeri şeyleri getirmek istiyorlardı. | TED | حفنة من الأشخاص كانوا يريدون الانخراط في مسار ديمقراطي لأنهم يريدون ترسيخ فكرة التصويت والبرلمان والدستور، وهلم جرا |
Son senaryoda gördüğünüz şu, konular daha riskli hale geliyor, çünkü hiç kaybın olmayacağı küçük atışlar yapmak istiyorlar. | TED | ما رأيتموه في السيناريو الأخير هو أنه الخاضعون للتجربة يصبحون مغامرين لأنهم يريدون الفرصة الصغيرة التي تجنبهم أي خسارة. |
çünkü bizi alaşağı etmek istiyorlar! | Open Subtitles | لأنهم يريدون إيقافنا عن العمل |