Ve o bu da Rusları anlattı biz onlar yapacak değil Çünkü eğer | Open Subtitles | و أخبر الروسيين بهذا أيضا لأنه ان لم يكن نحن فسوف يفعلونه هم |
Mutfağımda çalışan tek alet konserve açacağıydı, Çünkü eğer yiyecek konservede gelmezse, donmuş olarak bir kutuda gelirdi. | TED | الأداة الوحيدة التي تعمل في مطبخي كانت محطمة العلب , لأنه ان لم يأتي معلباً أتى مثلجاً في صندوق |
Çünkü eğer şeytan çıkarmaya izin verdinizse ve öldüyse cinayete ortak olmaktan tutuklanabilirsiniz. | Open Subtitles | لأنه ان منعت عمليات طرد الارواح و مات بسببها يمكنني ان أتهمك بالشراكة في جريمة قتل |
Bu şekilde düşündüğünüz için çok memnun oldum çünkü böyle düşünmeseydiniz, üç yeni arkadaş bulmak zorunda kalacaktım. | Open Subtitles | لأنه ان لم يكن هذا شعوركم كنت سأحاول ايجاد 3 أصدقاء جدد |
Bu şekilde düşündüğünüz için çok memnun oldum çünkü böyle düşünmeseydiniz, üç yeni arkadaş bulmak zorunda kalacaktım. | Open Subtitles | لأنه ان لم يكن هذا شعوركم كنت سأحاول ايجاد 3 أصدقاء جدد - لا، لا، لا، أَعتقد حقاً بأنك عِندك شيء هنا. |
Oh, elbette gerekir, Çünkü eğer kalbimi bir daha kırarsa, seni sorumlu tutacağım. | Open Subtitles | نعم علي فعل ذلك لأنه ان فطر قلبي مجددا سوف ألومك |
Çünkü eğer birşey olursa, benim için sen ve... senle ilgilenmekten daha önemli... birşey yoktur. | Open Subtitles | لأنه ان حصل شيء لا يوجد ما هو أهم لدي من ان اعرف انك و هو |
Çünkü eğer bizim dostumuz değilse, bizim düşmanımızdır, ve böyle bir düşmana ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | لأنه ان لم يكن صديقا فهو عدو,و عدو كذلك نحن لا نحتاجه |
Çünkü eğer yapmazsan sevdiğin herkes ölür. | Open Subtitles | لأنه ان لم تفعلي . فجميع من تحبينهم سيموتون |
Çünkü eğer haklıysan, Tori adamları harekete geçirirse yardımına ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | لأنه ان كنتِ على حق، وقامت توري بقتل هؤلاء الرجل، فسوف تحتاجين مساعدته. |
Çünkü eğer yapamıyorsan bu senin kendi 'kuşluğundandır'. | Open Subtitles | لأنه ان قمت به انه مدفنك اللعين |