Onun yerine, adama olduğu kişi olduğu için zor bir zaman yaşatıyorum. | Open Subtitles | بدلاً من ذلك ، أعطيت ذلك الرجل وقتا عصيبا لأنه كان على سجيته |
İlişkisi olduğu için boşandığımızın farkında mısın? | Open Subtitles | كنت أفهم زواجنا انتهى لأنه كان على علاقة غرامية. |
David Palmer, Walt Cummings'in teröristlerle bağlantısını açıklamak üzere olduğu için öldürüldü. | Open Subtitles | لقد قُتل (ديفيد بالمر) لأنه كان على وشك أن يفضح علاقة (كامينج) بالارهابيين |
David Palmer, Walt Cummings'in teröristlerle bağlantısını açıklamak üzere olduğu için öldürüldü. | Open Subtitles | لقد قُتل (ديفيد بالمر) لأنه كان على وشك الكشف عن تورط (والت كامينج) بالارهابيين |
Clennon'ı ilişkisi olduğu için mi öldürdüğünü söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت تقول أنك طعنت (كلينون) لأنه كان على علاقة غرامية؟ |
Clennon'ı ilişkisi olduğu için mi öldürdüğünü söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت تقول أنك طعنت (كلينون) لأنه كان على علاقة غرامية؟ |
Ona haklı olduğu için vurdum. | Open Subtitles | أنا ضربته لأنه كان على حق |
Dostum, karınla ilişkisi olduğu için Milt'in Detroit'ten sürüldüğünü herkesin bilmesi an meselesi. | Open Subtitles | يا صاح, أنها مجرد مسألة وقت قبل أن يتم أخبار القسم بأكمله ،أن (ميلت) قد نُفي من ديترويت لأنه كان على |
David Palmer, bize bugün saldıran teröristlerin, Logan'ın yönetimindeki birileri tarafından yardım aldıklarını keşfetmek üzere olduğu için suikasta uğradı. | Open Subtitles | لقد اغتيل (ديفيد بالمر) لأنه كان على وشك اكتشاف أن الارهابيين الذين هاجمونا اليوم كانوا يتلقون العون من شخص داخل إدارة الرئيس (لوجان) نفسه- من؟ |