Bu bir hikaye Çünkü o sırada büroda bir avukat var. | Open Subtitles | هذا ليس كافيا هناك قصة لأنه كان هناك محام في المكتب |
Çünkü bunun arkasında çok yüksek bir emir-komuta zinciri var. | Open Subtitles | لأنه كان هناك شـخص ذو نفوذ في القيادة وراء ذلك |
Çok yazık, Çünkü bu gece o ortam için güzel bir şans olabilirdi. | Open Subtitles | ..هذا مؤسف، لأنه كان هناك فرصة جيّدة جداً أنك كنت ستصبح محظوظ الليلة |
dediğini söyledi. Bana tuhaf geldi Çünkü boş olan bir çok park alanı vardı fakat olana bakın tam bu yeri bir başkasına söz vermişti. | TED | و هذا كان غريبا بالنسبة لي لأنه كان هناك عدة أماكن أخرى متوفرة و لكن حدث انه وعد بهذا المكان الى شخص آخر. |
Bunu yapma sebebimiz, siyah insanlar arasında ciddi bir güvensizlik vardı uyuşturucu döneminde çok şiddet görülmüştü. | TED | والسبب في أننا بحاجة إلى القيام بذلك لأنه كان هناك نقص حاد للثقة في مجتمع السود بسبب عنف عصر الكراك |
Bence yapabiliriz, öyle düşünüyorum Çünkü birkaç ana keşif yapıldı son 10, 20 yıl içerisinde. | TED | وأعتقد انه يمكننا الآن، والسبب في هذا هو لأنه كان هناك العديد من الاكتشافات الكبرى في آخر الـ 10 أو 20 سنة الماضية. |
Çünkü Dan Brown 1,2 milyon kopya satmıştı. | TED | لأنه كان هناك دان براون، الذي باع 1.2 مليون نسخة في عطلة نهاية الأسبوع |
Çünkü o odada benim görmeme izin veremeyeceği bir şey vardı. | Open Subtitles | لأنه كان هناك شئ بالغرفة لم يرد لي أن أراه |
Çünkü bir ceset ve kan vardı. Sen buna bulaşmak istemedin. | Open Subtitles | لأنه كان هناك دماء ، وكانت هناك . جثة ، وأنت لا ترغب بأي جزء منها |
Çünkü zaman kısıtlıydı ve annemin arkası dönüktü... | Open Subtitles | لأنه كان هناك كمية محدودةِ الوقتِ بأنّ أمّي ..كانت تديرظهرها. |
Bu hayatımda başıma gelen en güzel şeydi Çünkü bir havuzları vardı. | Open Subtitles | كان هذا أفضل شىء حدث لى لأنه كان هناك حمام سباحة |
Ben ne yapacağımı bilemedim Çünkü bir sürü insan yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | لم أعرف ما العمل , لأنه كان هناك كل هؤلاء الأشخاص الذين حاولوا المساعدة |
Çünkü çoktan biplemeye başlamıştı kodu yazmak ve düğmeye basmak oldu ve o durdu. | Open Subtitles | أول ما فعله، لأنه كان هناك إنذار بالفعل يدخل الرمز السري و يضغط الزر، فيتوقف الإنذار |
Senin için savaşmak istemiş ama işe yaramayacağını düşünmüş, Çünkü bir tanık varmış. | Open Subtitles | أراد أن يحارب من أجلك لكنه اعتقد أن لا أمل لأنه كان هناك شاهدا ً |
Hiç bir şey ifade etmiyor! Onu gördüm Çünkü oradaydı. | Open Subtitles | لم يكن يعني شيئاً لقد رأيتُهُ لأنه كان هناك |
Öyleyse korkunç komşularınıza girmişizdir Çünkü her yerde sizin fotoğraflarınız vardı. | Open Subtitles | اذن لديكما جيران مخيفيين لأنه كان هناك صور لكم و لأطفالكم في كل مكان |
Tek bir araç ve tek bir adam olduğu için uzun bir sıra vardı. | Open Subtitles | كان صفا طويلا لأنه كان هناك رجل واحد بالشاحنة فقط |