onu sevdiğim için bunu yapıyorum. Bırak beni! Burada ne yapıyorsun sen? | Open Subtitles | أنا أفعله لأني أحبها أتركني مالذي تفعله هنا؟ هل هذا نوع ما نكته؟ |
- Shrek, lütfen' - Bunu, onu sevdiğim için yaptım. | Open Subtitles | شرك من فضلك - لقد فعلت فقط هذا لأني أحبها - |
onu sevdiğim için aptallaşmıştım. | Open Subtitles | أصبحتُ غبياً إلى حدً ما لأني أحبها |
çünkü onu seviyorum, ve daha da önemlisi ona inanıyorum. | Open Subtitles | لأني أحبها ، وبنفس القدر من الأهمية ، أثق بها |
-Onu incitmek istemiyorum, çünkü onu seviyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أجرح مشاعرها لأني أحبها |
Demek istediğim kırdım onu ama, benim kalbim kırıldı, çünkü onu seviyorum. | Open Subtitles | أردت أن أوذيك لكني آذيت نفسي لأني أحبها |
Bunu, onu sevdiğim için yapıyorum. Bırak beni! | Open Subtitles | أنا أفعل هذا لأني أحبها أتركني |
Sadece onu sevdiğim için yaptım, Roman. | Open Subtitles | لقد فعلت هذا لأني أحبها |
Şu anda endişelenmem gereken tek şey Shelby, ki benim için gayet normal çünkü onu seviyorum. | Open Subtitles | ويعني أن الشيء الوحيد الذي لدي لأقلق حياله ،هو (شيلبي) المناسبة جداً لي لأني أحبها |
çünkü onu seviyorum. | Open Subtitles | لأني أحبها اسمع . |
Çünkü... onu seviyorum. | Open Subtitles | لأني أحبها |