Bir de özür dileme biçimini gözden geçir istersen, Çünkü bu berbat. | Open Subtitles | و ربما عليكَ العمَل على طريقتكَ في الاعتذار لأنَ هذا الاعتذار سيء |
Öldürüldü, Çünkü Brandt'in Loewen'ı öldürmesi için kimin ödeme yaptığını bilmemizi istemiyorlar. | Open Subtitles | لقد مات لأنَ أحداً ما لم يُرِد لهُ أن يشهَد في المحكمة |
Sanal güvenlik için, Çünkü tüm bu savunma, yeterli değil. | Open Subtitles | في النشاط الأمني لأنَ الدفاع بشكلٍ كامل , غير كافي. |
Çünkü Batılı bilim insanları kargaşalı bölgelerde çalışmaktan caydırılıyor ya da buralarda çalışmak tamamen yasaklanıyor. | TED | لأنَ العلماء الغربيين يحَذَرون أو يُمنَعون كلياً من العمل في الأماكن غير المستقرة. |
Neden? Çünkü oyun çoktan başladı ve sen bunu biliyorsun. | Open Subtitles | لأنَ اللعبة قد بدأت فعلاً وأنت تعلمين ذلك |
Çünkü uyuşturucu tamamen kaçıştır Simon, içinde bulunan kimi sırları kabul edememekten. | Open Subtitles | لأنَ المُخدرات هي من أجلِ التجنُّب يا سايمون عن عدمِ المَقدرَة على قبولِ بعض الأسرار في نفسِك |
Gerçeği bul, Case, Çünkü gerçek senin ücretini belirleyecek. | Open Subtitles | اكتشِف الحقيقة يا كيس لأنَ الحقيقة ستُحررُك |
Çok dürüst olduğum için değil, Çünkü berbat bir hafızam vardır ve berbat bir hafızanız varsa iyi bir yalancı olamazsınız. | Open Subtitles | لكن لأنَ لدي ذاكرة سيئَة لا يُمكنُ أن تكونَ كاذباً ماهراً لو كانَ لديكَ ذاكرة سيئَة |
Çünkü Eugene benimleyken çok sakin. | Open Subtitles | لأنَ عِندما يكونُ يوجين مَعي، يَبدو هادئً جِداً |
- Çünkü sevişme işleri karıştırıyor. - Her zaman değil. | Open Subtitles | لأنَ الجِنس يُعقِّدُ الأُمور - ليسَ عليهِ أن يُعقِّدَها - |
Çünkü yaşadıklarımız gerçekti... bir an için bile olsa. | Open Subtitles | لأنَ ما كانَ بيننا كانَ حَقيقياً حتى لو كانَ لفَترة قصيرَة |
Ama sana bot istediğimi yazmıştım Çünkü bu boklar canımı yakıyor. | Open Subtitles | لكني كتبتُ لكِ لتُرسلي لي أحذية، لأنَ التي مَعي تُؤلِمني |
Ama yapmayacaksın, Çünkü Adebisi Querns'e söz verdi, 'de şiddet olmayacak. | Open Subtitles | لكنكَ لَن تَفعَل لأنَ أديبيسي وَعَدَ كورينز بعدَم العُنف في مدينَة الزُمُرُد |
Çünkü bu 1400'lerde ortaya çikmistir ve zincirin çikarttigi sesten... türetilmistir. | Open Subtitles | لأنَ هذه الكَلِمَة تَأتي مِن الصَوت الذي كانَت تُصدِرُهُ السلاسِل في القَرن 1400 |
Merhamet, hayırseverliğin çocuğuysa adaletin de kardeşidir, Çünkü her ikisi de insanların arasındaki görünmeyen bağlardır. | Open Subtitles | الرَحمَه هيَ ابنَة عَمَل الخير لكِنَّها أُختُ العدالَه لأنَ كِلاهُما يَتَعلَّق بالصِلَة الخَفيَّه المَوجودَة بينَ الناس |
Çünkü geçen günkü tartışma senin istediğin biçimde gitmedi. | Open Subtitles | لأنَ الجَلسَة ذلكَ اليوم لَم تَسِر حسبما تُريد |
Çünkü kendisine gelebilmek için bunu bilmek istiyordu. | Open Subtitles | لأنَ ذلكَ ما احتاجَت مَعرِفَتَه لتَجعَلَ مِن نَفسِها كامِلةً مُجدداً |
Çünkü bu bana kalmamış, inanmak ya da inanmamak. | Open Subtitles | لأنَ الأمرَ لا يَعودُ لي، أُؤمِن أو لا أُؤمِن |
Çünkü onların işine yaramadıysa kimsenin işine yaramamalıdır. | Open Subtitles | و لأنَ تلكَ المُعتقدات لَم تصلُح لهُ، فهي غير صالحَة للجميع |
Çünkü arkadaşlarım barış için savaşıyorlardı. | Open Subtitles | حسناً، لأنَ أصدقائي ناضلوا مِن أجلِ السلام سلَّحنا أنفُسنا. |
Maçı kardeşim kazandı diye sinirlendiğini biliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | انظُر، أعرفُ أنكَ غاضِب لأنَ أخي ربِحَ المباراة، ماشي؟ |