Evet, çünkü erkek arkadaşının dili ağzında olmadan 10 dakika vakit geçiremiyor. | Open Subtitles | أجل، لأنّها لا تستطيع إمضاء عشر دقائق بدون لسان صديقها في فمها. |
Böyle ortamları sevmiyorlar. çünkü oranın insan vücudundaki yerleriyle uzaktan yakından alakası yok. | TED | إنّها لا تحبّذ تلك البيئة لأنّها لا تشبه أبدا البيئة التي تعيش فيها داخل الجسم. |
Estetik ameliyatlar bir hata çünkü gerçekte görünebileceğin kadar kusursuz yapamıyorlar seni. | Open Subtitles | الجراحات التجميليّة خطأ جسيم لأنّها لا تجعلك في منتهى الجمال |
Jules kavgamızdan aşırı endişelendi çünkü güzel ve sağlam bir evliliğin nasıl bir şey olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | لأنّها لا تعلم كيف ـ أن تكون في علاقة جيّدة في الزواج ـ بلى أعرف |
Hayır, çünkü hâlâ ben yapmadım diyor. | Open Subtitles | كلاّ، لأنّها لا تزال مصرة بأنّها لم تفعل ذلك |
çünkü onu yakalayabilecek kadar zeki olmadığımı düşünüyor. | Open Subtitles | لأنّها لا تظنّ أنني ذكي بما فيه الكفاية لأقبض عليها |
çünkü seni suçlu çıkaramayacak kadar sevmiyor. | Open Subtitles | لأنّها لا تحبّك بما فيه الكفاية حتى لا تقضي عليك |
çünkü orada sigara içenlerden gözünü alamıyor. | Open Subtitles | لأنّها لا يسعها تحويل عيناها عن المُدخنات اللائي هناك. |
çünkü utanıyordu o da aynı şeyleri hissetmiyordu. | Open Subtitles | لأنها كانت تشعر بالحرج، لأنّها لا تشعر بنفس الطريقة. |
çünkü geri dönecek bir şeyi yok. Evi gitti. Ailesi gitti. | Open Subtitles | لأنّها لا تملك شيئًا تعود إليه احترق بيتها وماتت عائلتها |
Farklı bir taktik izlemem lazım çünkü beni işine karıştırmaz.Bu heriften kurtulmalıyım. | Open Subtitles | عليّ التوصّل لطريقة أخرى لأنّها لا تريدني أن أتدخَّل بشؤونها. عليّ التخلُّص مِن ذاك الشاب. |
çünkü burada kalamaz. Kasaba tamamen işgal altında. | Open Subtitles | لأنّها لا يمكنها البقاء هناك، البلدة مُجتاحة تمامًا. |
Yarı açık çünkü kapanmıyor. Yıllardır da kapanmamış. | Open Subtitles | إنّها كذلك لأنّها لا تُغلق، لم تغلق من سنوات |
O yüzden iyi izlenim bıraksan iyi olur çünkü seni kıyaslayacağı manyak bir kız hiç olmadı. | Open Subtitles | لذا عليك بترك انطباع حميد لأنّها لا تعرف أحدًا مجنونًا لتقارنك به. |
Aralık kalmış çünkü kapı kapanmıyor. Yıllardır böyle. | Open Subtitles | إنّها كذلك لأنّها لا تُغلق، لم تغلق من سنوات |
Bunu sadece size söyledi çünkü gerçeğin sizi üzeceğini düşünüyordu. | Open Subtitles | قالت لكما ذلك لأنّها لا تريد إغضابكما فحسب... بقول الحقيقة. |
Gördüğünüz gibi Cate bana oynamak istemediğini söylüyor çünkü evliliğe inanmıyor. | Open Subtitles | الآن (كيت) تخبرني أنّها لا تودّ اللّعب لأنّها لا تؤمن بالزّواج |
çünkü benim şüphelendiğimi bilmiyor bu sefer. | Open Subtitles | لأنّها لا تعرف أنّي أشكّ بأيّ شيء. |
- çünkü göstermiyorlar. | Open Subtitles | لأنّها لا تجعلك تبدو اكثر ذكاءً |
- çünkü o, böyle hatalar yapacak birisi değil. | Open Subtitles | لأنّها لا ترتكب أخطاءً من هذا القبيل |