Çünkü bu acımasız ve seni etkileyecek, ve hiçbir şey değişmiyor gibi görünecek. | Open Subtitles | لأنّ هذا قاسٍ , و يؤثّر بك و يبدو كأنّ شيئاً لم يتغيّر |
Tabii, Çünkü bu devlerle ilgili herkesin bildiği bir şey. | Open Subtitles | صحيح، لأنّ هذا أمرٌ يفترض أنْ يعرفه الجميع عن الغيلان |
Çünkü bu zarf boş kağıtlarla ya da senin kuru temizleme faturalarınla dolu. | Open Subtitles | لأنّ هذا الظّرف لا يحتوي إلى على أوراق فارغة أو فواتير غسيل ملابسك |
Güzel soru, Çünkü bu "korkunç yer" benim evim ve misafir falan çağırmamıştım. | Open Subtitles | سؤالٌ لطيف، لأنّ هذا المكان الكئيب هو بيتي وأنا ولمْ أدعُ أيّ زائرين |
Burada olmanıza sevindim Bayan Johnson, Çünkü bu sizi de ilgilendiriyor. | Open Subtitles | أنا سعيد أنّكِ هُنا يا سيّدة جونسون، لأنّ هذا يشملك، أيضاً. |
Ama bu defa farklı. Çünkü bu defa... Ben patronum. Patron kim? | Open Subtitles | لكنّ الوقت ليس لأنّ هذا الوقت, أنا الرّئيس |
Polislere, kadınlara, paraya. Tanrıya şükür, Çünkü bu öfke çocuklarımı çocuklarımın üniversite masraflarını karşılayacak. | Open Subtitles | الشّرطة ، النّساء ، المال ، شكرًا للرّب، لأنّ هذا الغضب سيدخل أولادي للجامعة. |
Sakın bir evcil hayvan gibi onları eğitebileceğini düşünme, Çünkü bu düşündüğün son şey olur. | Open Subtitles | لا تخدعي نفسكِ بأنه يمكنكِ تدريبهم كحيوان مدلل لأنّ هذا سيكون آخر ما تتوقعينه |
Çünkü bu iş oldukça korkunç olabiliyor. | Open Subtitles | لأنّ هذا العمل الذي تكسب به عيشك قد يصبح مخيفاً جداً |
Umarım bir şey bulmuşsundur, Çünkü bu köpek masum. | Open Subtitles | حسناً، آمل أن تجد شيئاً، لأنّ هذا الجرو بريء |
ve ben gerçekten daha iyi olmak istiyorum, Çünkü bu hep yapmak istediğim şeydi. | Open Subtitles | وأرغب حقاً أن أتحسّن لأنّ هذا ما رغبتُ به دوماً. |
Hepimiz ölebiliriz, Çünkü bu bizim şimdiki zamanımız. | Open Subtitles | يمكن لأيّ منّا أن يموت لأنّ هذا هو حاضرنا |
Peki beyzbolda nasıl? Çünkü bu takım, topu stadın dışına yolladı. | Open Subtitles | لأنّ هذا الفريق ضرب الكرة إلى خارج الملعب. |
Çünkü bu şey, hayatının bir haritası. | Open Subtitles | لأنّ هذا الأمر عبارة عن خارطة لحياته بأكملها |
Onu hala seviyorum ama onu öldüreceğim Çünkü bu doğru olan ve bunu yapmalıyım. | Open Subtitles | و لازلتُ أحبه لكنني سأقتله لأنّ هذا هو الصواب و لأنني مرغم على ذلك |
Tamam, şu an için en önemli şey dikkatli olmak Çünkü bu asıl şişe. Tamam mı? | Open Subtitles | حسناً، المهم الآن هو توخي الحذر لأنّ هذا هو الفيروس الحقيقي، مفهوم؟ |
bilmeni istediğim bu bölüm, Çünkü bu bölümden utanmıyorum, çünkü en azından biz bir şeyler yapmaya çalıştık. | Open Subtitles | هذا الجزء أريدكِ أن تعرفيه لأنّ هذا الجزء لستُ خجلاً منه لأننا على الأقل حاولنا فعل شيء |
Seninle birlikte ağlamaya başlarsam kendini tuhaf hissetme, ...Çünkü bu olacak. - Harika. | Open Subtitles | و لا تستغرب إن شرعتُ بالبكاء معك، لأنّ هذا سيحدث. |
Sen de seviyorum demiştin. Kızmış olmana şaşırmadım. Çünkü bu sen değilsin ve resmi ben çekmedim. | Open Subtitles | لا عجب أنّكَ غاضب لأنّ هذا ليس أنتَ وأنا لم ألتقطها |
Çünkü burası uyuşturucu bağımlıları için bir yaz kampı gibi. | Open Subtitles | لأنّ هذا المكان أشبه بمُخيّم صيفي لمُدمني المُخدّرات. |
Çünkü yaptığım şey bu. Çünkü ben buyum. | Open Subtitles | لأنّ هذا ما أفعله، وهذه طبيعتي. |