Çünkü bu özel parça, aynı zamanda yumruk heykelinin içinde olduğu parçaydı. | Open Subtitles | لأنّ هذه القطعة الفنيّة على وجه الخصوص حدث أن بداخلها قبضة برونزيّة. |
Çünkü bu sefer doğru bir cevap yokmuş gibi geliyor. | Open Subtitles | لأنّ هذه المرّة، يبدو وكأنّه لا يُوجد هناك خيار صائب. |
Size davadan önce, her zaman söylediğimi, söyleyeceğim Çünkü bu, diğer davalardan farksız bir dava. | Open Subtitles | سأقول لكم ما أقوله دائماً قبل كلّ محاكمة لأنّ هذه المحاكمة لا تختلف عن أيّ محاكمة أخرى |
Çünkü bu tarz cesetler oldukça şişmiş oluyor. | Open Subtitles | لأنّ هذه الجثث قد تنبعث منها رائحة نتنة جداً |
Burası neresi bilmiyorum, zira bu ada haritalarımda yer almıyor. | Open Subtitles | لا أعرف أين "هنا" لأنّ هذه الجزيرة ليست واردة بخرائطي |
-Hiç fena değil ama ben olsam, jüriyi etkilemek için biraz gözyaşı da eklerdim Çünkü bu performans... ..hapse girmemene yardımcı olmaz. | Open Subtitles | ليس سيئاً لكنني كنتُ لأذرف بعض الدموع أمام هيئة المحلفين لأنّ هذه التمثيلية لن تبقيك خارج السجن |
Haber spikeri ya da süper model olmadığını biliyorum Çünkü bu meslekler de agnozi yapabilirler. | Open Subtitles | وأنت بالتأكيد لست مذيعَ نشرة أخبار ولا عارض أزياء لأنّ هذه المهن لا تسبّب العمه البصريّ عادةً |
Haklısın, Çünkü bu senin için başka bir aşama. | Open Subtitles | أنتِ محقّة، لأنّ هذه مجرّد مرحلة أخرى بالنّسبة إليكِ |
Tutuyorum, çünkü sakin ve mantıklı olmalıyım Çünkü bu benim işim, ama bu tetiği çekmek istiyorum. | Open Subtitles | أسيطر عليه لأنه عليّ أن أكون هادئة ومنطقيّة لأنّ هذه هي وظيفتي، لكنني أرغب بسحب هذا الزناد |
Çünkü bu sefer, bunun gururunu yaşayabiliriz. | Open Subtitles | لأنّ هذه المرّة يمكننا الشعور بالإمتنان. |
Çünkü bu oyun oyuncuların birbirinden kart almasına dayanıyor. | Open Subtitles | لأنّ هذه اللّعبة معتمدة على سرقة اللّاعبين للبطاقات من بعضهم بعضًا. |
Çünkü bu genç bayan çok çok uzak bir yoldan sırf seni bulmak için yüzmüş. | Open Subtitles | لأنّ هذه الشابّة قطعت مسافةً طويلة للعثور عليكِ |
Çünkü bu şekilde eğiltilmemizden dolayı durum böyle. | Open Subtitles | هذا لأنّ هذه هي الطريقة التي تدربنا عليها |
Seni nezaretten çıkardım Çünkü bu büyü bize bugüne kadar istediğimiz her şeyi verecek. | Open Subtitles | هرّبتك مِن السجن لأنّ هذه التعويذة ستمنحنا كلّ ما أردناه يوماً |
Çünkü bu vaka beni onun... yanılması ihtimaliyle yüz yüze getirdi. | Open Subtitles | لأنّ هذه القضيّة قد أجبرتني على مواجهة إمكانيّة كونهُ مخطئ. |
Ve uzun zamandır devam ediyor olmalı... - ...Çünkü bu fotolar 20 yıllık. | Open Subtitles | أجل، ولابد أنّ ذلك يحصل منذ وقت طويل لأنّ هذه الصور تعود إلى 20 سنة مضت. |
Şimdi kendinize vakit ayırın. Çünkü bu gece sona erdi. | Open Subtitles | لذا خذوا وقتكم في التعافي لأنّ هذه هي نهاية هذه الليّلة |
Çünkü bu kez inanmayı ve bebeğimin iyi olacağına güvenmeyi seçiyorum. | Open Subtitles | لأنّ هذه المرّة أنا أختار أن أملك الإيمان بالحصول على أفضل حال لهذا الطفل |
Davetimi kabul etmenize sevindim Çünkü bu sizlerle ilgili. | Open Subtitles | أنا مسرورة جدّاً لقبولكم دعوتي لأنّ هذه المسألة تتعلّق بكم |
Şimdi muhtemelen bu düşünce buradaki bazılarını rahatsız ediyor. Çünkü bu fikir uç solculuk ve serveti yeniden dağıtmakla ilgili radikal şemalarla ilişkilendirilir. | TED | هذا على الأرجح جعل بعضا من الجالسين بهذه القاعة منزعجين لأنّ هذه الفكرة مقترنة مع اليسار المتطرف ومع مخططات جذريّة إلى حدّ ما لإعادة توزيع الثروات. |
Eğer gidebilirsen kendine bir kar küresi almalısın zira bu Seattle. | Open Subtitles | و إنّ أردت حقاً الذهاب هناك عليّك الحصول على كرة الثلج لها لأنّ هذه "سياتل" |