Adımı ışıklarda görme şansım oldu, çünkü çocuklar adımı oraya koydular. | TED | و استطعت رؤية اسمي بالضوء لأن الأطفال وضعوا اسمي بالأضواء |
Ben de Suriyeli mülteci çocuklarla ilgili gerçekten bir şeyler yapmak istedim, çünkü çocuklar Suriye'deki iç savaştan en çok etkilenenler. | TED | ولقد كنت أود فعلًا القيام بشيء لصالح أطفال اللاجئين السوريين، لأن الأطفال ظلوا أشد المتأثرين بالحرب المدنية السورية. |
çünkü çocuklar güzel bir manzara eşliğinde beş saat yürüyüp güzel bir manzaraya bakmak istemiyorlar. | TED | لأن الأطفال لا يريدون التمشي محاطين بمنظر جميل لمدة 5 ساعات ليتأملوا بعدها منظراً جميلاً. |
Küçük çocuğunuz travmatik bir şeyle karşı karşıya kaldığında, onun bunu bir oyun gibi görmesi için daha da fazla uğraşırsınız, çünkü çocuklar doğal olarak dünyayı oyunla öğrenir. | TED | وعندما يتعرض طفلك لأمرٍ صادم، فإنك تبذل ما في وسعك لتجعل حياته تبدو كلعبة؛ لأن الأطفال يستكشفون عالمهم عن طريق اللعب. |
Elbette kadın mektubu hiç okumayacak çünkü bebekler terk edilmiş ve kabul edelim ki, kızımız daha doğmadı ama insanların beklerken ilgili kalmalarını sağlamak için yapmanı istedikleri bir şey. | Open Subtitles | من الواضح بأنها لن تستلمها أبداً لأن الأطفال مهجورين و أبنتنا دعنا نواجه الأمر |
veya birden fazla çocuk sahibi olmanın etik dışı olduğunu düşünüyor, özellikle de üç, dört veya daha fazla çocuksa, çünkü çocuklar sera gazını arttırıyor. | TED | أو إنه غير أخلاقي أن تنجب أكثر من طفلًا واحدا على وجه الخصوص ثلاثة أو أربعة أو أكثر لأن الأطفال تزيد من انبعاث الغازات الدفيئة |
çünkü çocuklar son alınan çocuk olmaktan nefret eder. - Anladım, tamam. | Open Subtitles | لأن الأطفال لا يحبون أن يكونوا أخر من يلتقط هل فهمت , رحلة موفقة |
çünkü çocuklar öğüt almaya bayılır. | Open Subtitles | لكن حظ جيد مع الخطاب لأن الأطفال يحبون أن يعاملوا بغطرسة و توبيخ |
Sonra tetikçiyi indirirsin çünkü çocuklar şurada olur ve tetikçi de şurada. | Open Subtitles | ومن ثم نقتل المُشتبه به لأن الأطفال قُصار القامة بينما المُشتبه به سيكون واضحاً لنا. |
çünkü çocuklar kolay etkilenirler, tüm hayatları boyunca tüketici olurlar ve onları küçükken elde etmeleri iyi olur. | Open Subtitles | لأن الأطفال سريعي التأثر. هم سيصبحون مستهلكين طوال حياتهم، ويمكنك بالمـِثل أن تكسَبهم بينما هم صغار. |
Aynı zamanda, bu konuşmaları kasıtlı göz ardı etme öğrencilerimize çok şey söylüyor çünkü çocuklar öğretmenleri ve ders kitaplarının beyaz olmayan insanlar veya kadınların seslerini ve deneyimlerini dahil etmediğini fark ediyor. | TED | كذلك، إن التجنب المقصود لهذه الحوارات يعني الكثير لطلبتنا لأن الأطفال يلاحظون عندما يهمل معلّموهم أو كتبهم الدارسية أصوات وآراء وتجارب الأشخاص مثل النساء أو الأشخاص الملونين. |
Bunu apaçık kabul ediyorsan eğer, şiddetsizlik de aynı zamanda öğrenilen bir davranış biçimidir. Fakat öğretmen gerekecek çünkü çocuklar bunu tedrici sızma yolu ile öğrenemez. | TED | فإذا وافقتم على ذلك كحقيقة بديهية، يمكنُ للاعنف أن يكون سلوكًا مُكتسبًا أيضًا، ولكن عليكم تعليمه، لأن الأطفال لن يتعلموا ذلك من خلال التناضح. |
çünkü çocuklar güçsüzdür ve onları incitmemeliyiz. | Open Subtitles | لأن الأطفال أضعف يجب عدم ضربهم |
Eğlenmeyecekler, çünkü çocuklar onları sevmiyor. | Open Subtitles | لن يستمتعوا لأن الأطفال لا يحبونهم |
çünkü çocuklar onu hiç sevmez. Oh, Lutz mı? | Open Subtitles | لأن الأطفال لن يكونوا مهتمين في ذلك |
çünkü çocuklar sempati kazanır, ama saygı görmez. | Open Subtitles | أو كبالغ لأن الأطفال يحتاجون إلى شفقة |
damonschildren.org çünkü çocuklar, çocuk kalmalı. | Open Subtitles | "damonschildren.org" لأن الأطفال يجب أن يظلوا أطفالا. صحيح، يا أطفال؟ |
çünkü çocuklar eve gelmek üzere. | Open Subtitles | لأن الأطفال سيعودون في أية لحظة |
Ona yalancı olduğunu ve cehennemde tost gibi yanacağını söyledim çünkü bebekler sahiden de bira bardaklarından ve tavşanlar, rahibeler ve "fahişeklerin" yumurtladığı yumurtlardan çıkıyorlar. | Open Subtitles | قلت لها إنها كاذبة وستذهب إلى الجحيم وتحترق كالخبز لأن الأطفال يخرجون ،من أقداح الجعة وبيض الأرانب والراهبات "و"العاهلات |