Çok güzel. Benim de oradan bıçağımı almam lazım zaten. | Open Subtitles | جميل، لأن عليّ الذهاب إلى هناك لاستلام شفراتي. |
Çocuklar, bu işi bitirelim çünkü ayinden önce saç traşı olmam lazım. | Open Subtitles | يا رفاق، فلنُقلل المسافات، لأن عليّ الذهاب لمصفّف الشعر قبل الجنازة. |
Ben yarın görüşme büyülü dadılar lazım çünkü eve gitmeliyim | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى المنزل لأن عليّ أن أقابل مربيات سحريات غداً |
Hatta, sen ve ben birbirimize güveniyoruz, ben de bu şişeye işiyorum çünkü yapmam lazım, ama aynı zamanda birbirimize güvendiğimizi göstermek ve birbirimize zarar vermek adına hiçbir şey yapmayacağımız için. | Open Subtitles | في الواقع, أنا وأنت نثق في بعضنا البعض وأنا أتبول في هذه القارورة لأن عليّ التبول لكن أيضًا لأريك أننا نثق ببعضنا البعض |
Ondan sonra dışarıda bekliyorum ve donuyorum, ama ayrılamıyorum çünkü ona arabaya ne olduğunu söylemem lazım. | Open Subtitles | وأتجمّد ولكن لا أستطيع المغادرة لأن عليّ إخباره... بما حدث لسيارته... |
Şimdi bana müsade etmen gerek çünkü öfkemi toparlamam lazım. | Open Subtitles | عليكِ أن تعذريني الآن لأن عليّ لمّ غضبي |
Şey, burada olduğuna sevindim. Bugün soyunma odasında gerçekleşen çok ilginç bir olaydan sana bahsetmem lazım. | Open Subtitles | إني سعيد لوجودك هنا لأن عليّ إخبارك ...أنه حصل أمر مثير للاهتمام جداً |
İşe dönmem lazım. | Open Subtitles | لأن عليّ معاودة العمل. |
'Çünkü yılan bakıcısını ayarlamam lazım. | Open Subtitles | لأن عليّ البحث عن جليسة أفاعي |