ويكيبيديا

    "لأن يكون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olma
        
    • olmak için
        
    • olması için
        
    • olmaya
        
    • olmasına
        
    • olması gerekiyor
        
    - Telemetri, bunun araç arızası olma şansı var mı? Open Subtitles إلى نظام الإستشعار، أثمة فرصة لأن يكون هذا عطل بالأجهزة؟
    Daha önce gördüğün bir hayvanı gördüğünde, onun bir yırtıcı olma ihtimali hiç görmediğin hayvana göre azdır. TED صحيح؟ أي حيوان تراه وقد رأيته من قبل أقل إحتمالاً لأن يكون حيواناً مفترساً عن الحيوانات التي لم تراها من قبل.
    Böyle genç bir çocuk sahibi olmak için fazla yaşlıydık. Open Subtitles نحن كنّا كبار السن جدا لأن يكون عندنا ولد صغير
    Silah satıcıları, barutu, el altında bulundurmayı severler, ... ama barutun, tehlikeli olmak için kurşun içinde olması gerekmez. Open Subtitles تجار الأسلحة يحتفظون بالبارود لصناعة رصاص حسب الطلب لكن البارود ليس بحاجة لأن يكون في رصاصة حتى يكون خطرا
    Geçerli bir evlilik olması için yetkili bir kurum onaylamalı. Open Subtitles , لأن يكون زواج صحيح يجب ان يدار بواسطة القاضى الصالح
    Ve bilirsiniz, bir erkek çocuğunu eğittiğinizde, ailesi daha az çocuk sahibi olmaya yönelebilirler, ama sadece biraz. TED وتعلمون، عندما تعلم ولدا، تميل عائلته لأن يكون فيها أطفال أقل، ولكن بشكل طفيف فقط.
    Olmaması gerekirken sokulgan olma eğilimi var. Open Subtitles فهو يميل لأن يكون اجتماعياً في أوقات غير مناسبة
    Belki-- onun bu saldırgan tutumunun altında, senin başına gelecek şeylerin daha fazla farkında olma isteği, senin düşünce sistemini anlayabilmek için, senin kararının bir parçası olabilme ihtiyacı yatıyor olabilir. Open Subtitles حسناً, ربما كان تصرفه العدواني يعكس حاجته لأن يكون واعياً أكثر بما يحدث معك
    Bu özrün yeterli olma ihtimali var mı? Open Subtitles هل هناك أي إحتمال لأن يكون هذا الإعتذار كافياً ؟
    yani sınıf yüzüğü olma ihtimali yok. Open Subtitles أذن ليس هناك طريقة لأن يكون خاتم مرحلة دراسية
    Jay'in model olma şansı sıfır bedendi. Diğer yandan Simon da sıkı pratik yapıyordu. Open Subtitles إذا جاي لديه فرصة " بمقاس صفر"لأن يكون عارض أزياء, ولكن سايمون كان يتمرن جاهدا
    ahlak dışı olurdu. Ailelerle çalışabiliyor olmamız lazım, ailelere destek olmak için, o ilk yılları onlarla birlikte idare edebilmek için. TED من أجل العلاج. نحن بحاجة لأن يكون بإمكاننا العمل مع العائلات, لدعم العائلات, لمواجهة هذه السنوات الأولى معهم.
    İnternetin tamamen iyi ve tamamen kötü olmak için fazla engin ve karmaşık olduğunu biliyoruz. TED نعلم أن الإنترنت شاسع ومعقد جدًا لأن يكون جيدًا أو سيئًا في كل شيء.
    Onunla çocuk sahibi olmak için heyecanlanıyordum. Open Subtitles كنا سنحظى لقد متحمسة لأن يكون لدي طفل برفقته
    Patronunun olması için, önce bir işinin olması lazım. Open Subtitles لأن يكون لديك رئيس تحتاج أن يكون لديم عمل
    Cinayet-intihar olayları ve oyun geceleri hariç insanların sevgili olması için hiç iyi neden yok. Open Subtitles ليس هنالك سبب جيد لأن يكون الناس أزواجاً. باستثناء ليلة الألعاب, و جرائم الإنتحار.
    Kişisel olması için bir neden yok. Open Subtitles وإذا،لا داعي لأن يكون الموضوع شخصياً
    -Hayır. Baban için çok zor bir gün ve ailesi ile birlikte olmaya ihtiyacı var. Open Subtitles إنه يومٌ عصيبٌ على والدك ، وهو بحاجةٍ لأن يكون مع أسرته
    Bu dava Gizli dosya olmaya yakın bile değil. Open Subtitles هذه الحالة ليست حتى إنتهاء لأن يكون ملف مجهول.
    Sen tutuksun Stephen'ın hikâyelerinden biri olmasına dua ediyorsun. Open Subtitles كُنت مشلولاً تصلي لأن يكون الأمر مُجرد قصة من قصص ستيفن
    Galiba, onu tatmin edebilmek için de, zinde olması gerekiyor. Open Subtitles أعتقد انه يحتاج لأن يكون لائقا صحيا، اذا كان يريد إرضائها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد