Deli gibi ağlıyordu, belki korunmanın önemini daha iyi kavrarlar dedim. | Open Subtitles | لقد كانت تبكي بشدة وارتأيت أنهما قد ينتفعان من تذكير لأهمية وسائل الحماية |
Sınırlı ahlaklılık fikri, ahlaki kararlarımızda rol oynayan niçimizdeki pusulanın önemini belki de abarttığımız anlamına gelir. | TED | الفكرة فيما يخص الأخلاقيات المحدودة هي أننا ربما بالغنا في تقديرنا لأهمية الدور الذي تلعبه بوصلتنا الداخلية في قراراتنا الأخلاقية. |
Ama ekonomiden, sayı ve verilerden öte bunu önemli kılan, sistemimizi düzeltmemiz için daha basit bir neden var. | TED | وبالإضافة إلى الاقتصاد والأرقام والحسابات، أعتقد هناك سبب أبسط لأهمية ذلك، سبب أبسط لإصلاح نظامنا. |
Bu böceğin onlar için ne kadar önemli olduğunu göz önüne alırsak kaydı alması için bir Mesken memuru gönderip de ortaya çıkması riskini göze alamazlar. | Open Subtitles | وإعطاءً لأهمية جهاز التنصت هذا لهم، فلن يُخاطروا بكشفه بإرسال ظابط من السفارة ليأخذ التسجيل |
Ve hepimizin bu keşfin öneminin farkında olduğumuzdan eminim. | Open Subtitles | أنا واثق أن الجميع مدركون لأهمية .. هذا الإكتشاف |
Ama ne olursa olsun, bence ona söylemelisin. | Open Subtitles | ولكن,لأهمية الأمر أظن أنكي يجب أن تخبريه |
Bu, hızlı olmanın önemini gayet açık şekilde gösteriyor. | Open Subtitles | هذا... . أفضل مثال لأهمية أن يكون الشخص سريع |
Albay, olayın önemini göz önüne alırsak... | Open Subtitles | حسناً ، كولونيل ... نظراً لأهمية الحدث |
Duyguların hayatı dengelemekte ne kadar önemli olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | انا مدرك تماماً لأهمية المشاعر في خلق توازن في حياتنا |
Bu kadar önemli bir insan için biraz fazla kaybediyoruz kendisini. | Open Subtitles | لأهمية لمثل هذا الرجل، نحن على يقين هو الخاسر أكبر. |
Bu benim düşünceme göre çok önemli bir olay, hatta bu kutlanması gereken, Avrupa ve ABD'deki bütün şehirlerde afişler, konfetiler ile, törenler düzenleyerek kutlanması gereken bir olaydı, ama ne yazık ki böyle olmadı. | TED | إنه على قدر من لأهمية جعلنى أعتقد أن مثل الحدث كان يجب أن يحتفل به بمسيرات إحتفالية بالشرائط الورقية في كل مدينة عبر الولايات المتحدة و اوروبا, و للأسف لم يحدث هذا. |
Bu nedenle bir şeyi ya da birisini hatırlamak istediğimizde, kutlamak istediğimizde, ölümün ötesine bakmak ya da hoşçakal demek istediğimizde şiirin kapısını çalarız. Şiiri önemli kılan nedenlerden biridir bu. Sözcüklerin dünyasında benim kadar fazla yaşamayanlar için bile önemlidir. | TED | لذلك نلجأ للقصائد عندما نريد أن نتذكر شيء أو شخص ما للاحتفاء أو التعزية أو للوداع وهذا أحد الأسباب لأهمية القصائد وبالنسبة للعامة الذين ليسوا مثلي الذين لا يعيشون في عالم الكلمات |
O zamanlar bir şeyin farkında değildim: o müze ve sergiler, bana erken yaşta, sanatın neden önemli olduğunu, sanata nasıl bakacağımı onu nasıl anlayacağımı ve ona nasıl aşık olacağımı öğretti. | TED | ما لم أفهمه حقاً، في ذلك الوقت، هو أن ذلك أعطاني فهمًا مُبكرًا لأهمية الفن، كيفية النظر إليه، كيفية فهمه، وأيضاً محبته. |
Batmış bir Çin gemisinin öneminin olabilmesi için bizim sularımıza yakın batmış olmalı. | Open Subtitles | ولذا فإن السبب الوحيد لأهمية سقوط أحد سفنهم هو أن تكون سقطت بقرب مياهنا |
içeriğin öneminin gözden kesinlikle kaçmaması gerekir. | TED | ولكنه يفعل ذلك لأهمية المحتوى. |
Bedeli ne olursa olsun, bence harika bir iş başardın. | Open Subtitles | لأهمية ذلك أعتقد انك قمت بعمل رائع |
Ne olursa olsun, evimi temiz tutarım ben. | Open Subtitles | لأهمية الأمر أبقي أرضيتي نقية دائماً |