Bir tarafım, kızına ninni söyleyen baba... öbür tarafım da... elinde bıçak, boğazını kesmeye hazır bir cerrah. | Open Subtitles | الأول كان أبٌ يغني تهويدةً لإبنته و الثاني كان جراحاً، بمشرطٍ في يده جاهز ليغرسه في حلقها |
Ben kızına 8. yaşgününde yavru bir köpek alıp, hemen ertesi günü arabayı parktan çıkarırken... | Open Subtitles | أنا الرجل الذي يشتري لإبنته جرو في عيد ميلادها الثامن .. وفي اليوم التالي يرجع بسيارته من الطريق و |
Bir babanın, kızına yapabileceği en kötü şeyi düşünmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِأنتتخيليأسوأشئ.. يمكن أن يفعله الأب لإبنته |
Tek ihtiyacı olmadığı şey kızının sorun çıkarmasıdır. | Open Subtitles | وهو لا يريد لإبنته أن تقحم نفسها في أمور الرجال |
Tek ihtiyacı olmadığı şey kızının sorun çıkarmasıdır. | Open Subtitles | وهو لا يريد لإبنته أن تقحم نفسها في أمور الرجال |
Ölü karısını görüyor, ama ne konuştukları hakkında, kızına ne yaptığı hakkında hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | لقد شهد موت زوجته لكن ليست لدى فكرة إذا ما كانوا تحدثوا عن ماذا فعل لإبنته |
Fakat ne yaptıysam da kızına olan sevgisi çok büyüktü. | Open Subtitles | ولكنّلايهممافعلت ، حبه لإبنته كان شديداً جداً. |
Sevgili kızına, para ve hisse senetleri bıraktı. | Open Subtitles | لإبنته المحبوبة ، ترك نقداً وسندات مالية |
Tek istediği ölmek ve kızına son bir hediye bırakmak. | Open Subtitles | هو فقط يريد الموت وترك هدية أخيرة لإبنته. |
Her şey ilk evliliğinden olma kızına kalır. | Open Subtitles | كل شيء سيذهب لإبنته من زواجه الاول والتي تكرهني. |
Ben konuşurum onunla. Küçük kızına hayır demez. | Open Subtitles | سأتحدث إليه ، لن يرفض طلب لإبنته الصغيرة |
Ne tür bir baba kızına sırtını döner? Hem de kızının ona en çok ihtiyacı olduğu zamanda. | Open Subtitles | أي نوع من الاباء يدير ظهره لإبنته في أمس وقت حاجتها إليه؟ |
Bir babanın kızına bunu yapıyor olması delilik. | Open Subtitles | إنه من الجنون أن يقوم الأب بمثل ذلك لإبنته. |
Sadece parayı ve erken emekliliği açıklamak için kızına anlattığı bir hikayeydi. | Open Subtitles | إنها مجرد قصه قالها لإبنته ليشرح مفاجئة تقاعده المبكر |
Ona sadece kızına ne olduğunu bulmaya çalıştığımızı söyle. | Open Subtitles | اخبره اننا فقط نريد أن نعرف ما حصل لإبنته |
Sonsuza kadar kaybettiğini sandığı kızına yazılan mektuplar. | Open Subtitles | كتبها لإبنته التي يعتقد بأنه فقدها للأبد |
Bunu, içeride ölmüş babası için geçmiş olsun kartları yazan kızına açıklar mısın? | Open Subtitles | عليك أن تشرح هذا لإبنته التي ترسم بطاقات عن والدها المتوفي |
kızının okul piyesini izlemek için Paris'ten erken dönmeyi istemiş. | Open Subtitles | وقد طلب الرحلة المبكرة من باريس لكي يصل إلي المنزل في الوقت ليري المسرحية المدرسية لإبنته |
Onun da kızının da bu eve girmesine izin vermem. | Open Subtitles | لن أسمح له أو لإبنته بالتواجد في هذا المنزل. |
Zengin bir mal sahibi, kızının resmini yapması için onu satın aldı. | Open Subtitles | صاحب أملاك غني يفوضه لرسم صورة لإبنته |