Tahoe'ya tatile gittiğinde yıldırım çarpmıştı. | Open Subtitles | لقد صعقك البرق في المرة التي ذهبت فيها لإجازة في تاهو |
Tahoe'ya tatile gittiğinde yıldırım çarpmıştı. | Open Subtitles | لقد صعقك البرق في المرة التي ذهبت فيها لإجازة في تاهو |
Aslında, Ayı Ron'un bir tatile ihtiyacı var. Tamamdır ve tamamdır. | Open Subtitles | في الحقيقة الرونامل بحاجة لإجازة إذا تم و تم |
- Burada bir tatil yapabiliriz. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لإجازة فلماذا لا نأخذها هنا؟ |
Sömestr tatiline bakacak olursam sizlerle harcayacağım saat sayısını buraya yazıyorum. | Open Subtitles | حسنا. نظرت لإجازة الشتاء كاملةً وكتبت عدد الساعات التي أرغب في قضائها معكم |
Düğmeyi etkisiz hale getirdim, efendim. Biraz izne ihtiyacım var. | Open Subtitles | لقد عطلت الزر يا سيدي لكنني بحاجة لإجازة |
Sadece birkaç manyak göbeğimden hoşlanıyor. Doğum izni için para biriktirmem lazım. | Open Subtitles | ،فقط القليل من الشواذ يحبون البطن .علينا توفيرها لإجازة الأمومة |
Yaz tatili için bir yer arıyorsan tam yerine geldin. | Open Subtitles | إذا كنت تبحث عن مكان لإجازة صيفية فقد وجدتها |
Drew buna pek sevinmedi ama adamlar menajer tatile ya da başka bir yere gitmeden atışını görmek istediler. | Open Subtitles | لكنّهم أرادوا رؤيته وهُو يضرب الكُرة قبل مُغادرة المدير لإجازة أو ما شابه. |
Karısıyla seyahat etmesi, hızlıca bir tatile kaçmak istedikleri iddialarını gündeme getirdi. | Open Subtitles | "مسافراً مع زوجته" "و أدعوا أنهم كانوا مسافرون لإجازة سريعة" |
"Hiç kimsenin, zaten tatilde olan biri kadar tatile ihtiyacı yoktur." | Open Subtitles | لا يحتاج الرجل لإجازة بقدر " " الرجل الذي يملك واجدة فحسب |
Birkaç ay önce tatile gitmeyi planlıyorduk. | Open Subtitles | قبل بضعة أشهر، كنا نخطط لإجازة. |
Sanırım uzun bir tatile ihtiyacın var. | Open Subtitles | أعتقد أنك تحتاج لإجازة طويلة |
Ve tahminime göre tatile gelmemişler. | Open Subtitles | أنا أتخيل أنها لإجازة |
Sanırım bu yüzden tatile ihtiyacımız olmadığını söylüyorlar. | Open Subtitles | لهذا يقولون لا نحتاج لإجازة |
Kadınlar şöyle diyor, "Hey, eğer beni güzel bir tatile götürmezsen... | Open Subtitles | إن لم تأخذني لإجازة جميلة |
Yani tatil planı yapıyorsun ama ne zaman olacağı kesin değil diyorsun. | Open Subtitles | تقول أنك تخطط لإجازة لكنك لا تعرف متى بالتحديد ؟ |
Görünüşe göre ikinizin mükemmel bir lezbiyen tatil planı var. | Open Subtitles | يبدو أنكما السحاقيتان خططتما لإجازة مدهشة |
Öldürmeye niyetlendiğin bir metresle neden bir tatil rezervasyonu yaparsın ki? | Open Subtitles | لكن لم قد تحجز لإجازة رومنسية مع عشيقة تنوي قتلها؟ |
* Okul yaz tatiline girdi * | Open Subtitles | * المدارس مقفل لإجازة الصيف * |
Bir süreliğine deneme süresi tutarak izne ayrılmaya razıyım. | Open Subtitles | أنا أيضا على استعداد لإجازة مشروطة الغياب |
Hastalık izni almak istiyorsan sorman yeterliydi. | Open Subtitles | تعرف إذا كنت بحاجة لإجازة مرضيّة، فكلّ ماعليك هو السّؤال |
Gus'la ben büyük bir kayak tatili planladık. | Open Subtitles | لكنني خططت أنا و(جاس) لإجازة تزلج مهمة |