Ben de seni korkutmak için yatağına koydum ve sonra aşağıya indi. | Open Subtitles | ومن ثم وضعتها أنا لإخافتك وفجأة أصبحت فيالقبو. |
Ve sırf seni korkutmak için hastaneden alınma kanserli bir akciğer var. | Open Subtitles | ومن المستشفى جلبنا هذه فقط لإخافتك. رئة مصابة بالسرطان! |
Buraya seni korkutmak için oturmadım. | Open Subtitles | أنا لم أجلس هنا لإخافتك. |
Sadece demek istediğim seni korkuttuğum için üzgünüm. | Open Subtitles | أردت فقط أن أقول لك أنني آسف حقا لإخافتك |
Bak, Stewie seni korkuttuğum için özür dilerim. | Open Subtitles | ستوي أنا آسف لإخافتك |
-Bea'yi özledim -bende seni özledim oh, sakin ol buraya seni korkutmaya gelmedim | Open Subtitles | -إشتقت إلى (بي ) -إشتقت إليك أيضاً اهدأ يا (أبراهام)، لم آتِ لإخافتك |
Korkuttuğumuz için üzgünüz ve yardımlarınız için de teşekkürler. | Open Subtitles | -آسف لإخافتك وشكراً لمساعدتك . |
Sadece seni korkutmak için bir şakaydı. | Open Subtitles | وددت ان اعمل نكتة لإخافتك |
Bunu sadece seni korkutmak için söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون هذا لإخافتك |
- takip ettiğini... - Seni korkutmak için söylemiş bunları. | Open Subtitles | " حتى " بلفاست - أخبروك بهذا لإخافتك - |
Seni korkutmak için söylüyorlar. | Open Subtitles | إنما يقولون هذا لإخافتك |
Seni korkutmak için. | Open Subtitles | لإخافتك. |
Sizi korkuttuğum için özür dilerim, Bayan. | Open Subtitles | آسف لإخافتك يا آنسة. |
Seni korkuttuğum için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لإخافتك |
Sizi korkuttuğum için özür dilerim Bay Trager. | Open Subtitles | آسف لإخافتك سيد (تريغر). |
Thaddeus seni yine korkutmaya gelirse gözlerini kapa ve "Git buradan" de. | Open Subtitles | إن عاد (ثاديوس) مجددًا لإخافتك فأغلق عيناك فحسب وقل "ارحل" |
Buraya seni korkutmaya geliyor. | Open Subtitles | يأتي لإخافتك |
Korkuttuğumuz için özür dileriz. | Open Subtitles | آسف لإخافتك |