Senin alıcın olmak için sabırsızlanıyorum. Ve senin hissettiklerini hissetmek için. | Open Subtitles | أتوق لإستلام كل ما لديك و أتوق لأشعر بما تشعر به |
Affedersiniz, bagaj teslim almak için nereye gitmem gerekiyor? | Open Subtitles | معذرة. هل تستطيع إخباري أين أذهب لإستلام حقيبة كبيرة ؟ |
Tabii ki kimseye bahsetmeyeceğim ama para için birini gönderecek misiniz? | Open Subtitles | أنا لن أذكره,بالطبع لكنك سترسل شخص ما لإستلام الأموال |
Yarın müşteri gelecek arabasını almaya kadına ne demeliyim sence? | Open Subtitles | لماذا لا تفعل ذلك الأن؟ ماذا سأقول للعميل عندما يحضر لإستلام سيارته غدآ؟ |
Köpeğini almaya gelince ücreti ödememiş. | Open Subtitles | عندما عاد لإستلام كلبه، لمْ يكن بحوزته المال. |
Affedersiniz, hediye sepetini almaya geldim. | Open Subtitles | عذراً، أنا هنا لإستلام سلة هدايا هذا رائع |
Adam devlet adına bu teknolojiyi ele geçirmek için çalışıyor. | Open Subtitles | هذا الرجل عمل للحكومة التي كانت لإستلام هذه التقنية. |
Söylenmesi gerekenleri söyle ruhun ve senin günahına ortak olanların ruhları için. | Open Subtitles | قلمايُحتمقوله.. لإستلام روحك وأرواح هؤلاء الذين أعتنقوا دينك |
Yarın, şöhret ve muhteşem başarılarla dolu 25 yıllık kariyerin için ödül almak üzere tüm gazetecilik camiasının önüne çıktığında izleyenler şunu bilmek isteyecek: | Open Subtitles | عندما تقف أمام الكامل الصحفية مساء الغد لإستلام جائزتك |
"Piyango talihlisi, 4 milyonluk ödülünü almak için henüz ortaya çıkmadı... | Open Subtitles | "فائز اليانصيب الجديد لم يظهر لحدّ الآن لإستلام 4 مليون دولار" |
İşim bittiğinde parayı almak için biri gelecek. | Open Subtitles | عندما تنتهي المهمة هنالك شخص سيأتي لإستلام النقود |
Bakın, kaba davranmak istemiyorum, ama az önce yemek için bir yeri daha geçtik... | Open Subtitles | براد، وجدنا فيرل كن على إستعداد لإستلام الموقع |
Maaşımı almaya gittim ama öyle bir yer yokmuş. | Open Subtitles | وعندما ذهبت لإستلام أجرتي تبيّن بأن الأمر غير حقيقي |
İşte adam pizzayı almaya geliyor. Başka açı yok mu? | Open Subtitles | حسناً، إذاً ها قد أتى الرجل لإستلام البيتزا. |
Bu görevliler mahkumu almaya geldi. | Open Subtitles | لقد وصل هؤلاء الضباط لإستلام المساجين |
- Kayıtlarımı almaya gelmiştim. - Keyfine bak. | Open Subtitles | أجل، لقد أتيتُ لإستلام تسجيلاتي - أخدمي نفسكِ - |
Dolce Gabbana ile görüntü almaya hazırlan. | Open Subtitles | استعدوا لإستلام الصورة عبر "دولتشي" و"جابانا" |
Sistem girdileri almaya hazır. | Open Subtitles | النظام جاهز لإستلام المساهمة |