Bak, zamanı seni hayatında başka şeyler yapmaya ikna etmek için harcayabilirsek.. | Open Subtitles | إن كان بإمكاني قضاء هذا الوقت لإقناعك لعمل أي شيء آخر في حياتك |
Onu, adayı havaya uçurmayacağına ikna etmek için söyleyebileceğin bir sürü şey vardı. | Open Subtitles | أعني، ثمّة سبل عديدة لإقناعك إيّاه بأنّنا لن نفجّر الجزيرة بأسرها |
Böyle bir karar vermemen için seni ikna etmeye yönelik ne kadar dil döktüğümün umuyorum ki farkındasındır. | Open Subtitles | لكن ربما يجب عليك أن تلاحظ بأني أعمل جاهدا لإقناعك بعدم اتخاذ هذا القرار |
Misyon topraklarının devredilmesine karşı koymamanız hususunda sizi ikna etmeye. | Open Subtitles | لإقناعك بألا تقاوم نقل أراضي المهمة |
Seni seviyorum Mary, seni ikna edebilmemin bir yolu olmalı. | Open Subtitles | أنا أحبك، (ماري)، ولا بد أن يكون هناك طريقة لإقناعك. |
Galama geçte olsa gelmen için Seni ikna edebileceğim bir yol var mı? | Open Subtitles | حسناً، هل هناك طريقة لإقناعك لحضور حفلتي اليوم؟ |
Bütün senaryo, seni kötü bir karar verdiğine ikna etmek içindi. | Open Subtitles | كامل السيناريو أُنشىء لإقناعك بأنّك قمت بالقرار السيء. |
Aslında bunu planlamıştım yani seni biraz daha kalmaya ikna etmek için bir şeyler hazırladım. | Open Subtitles | في الحقيقة,كنت اخطط بناء على هذا ولهذا قمت بتجهيز شئ محاولة مني لإقناعك على البقاء لمدة أطول |
Buraya seni yuvanın karşı karşıya olduğu tehdide ikna etmek için gelmedim. | Open Subtitles | لم آتِ لإقناعك بالتهديد الذي يحدّق بمدينتك. |
Peki seni kalmaya ikna etmek için yapabileceğim bir şey var mı? Zam? | Open Subtitles | هل هناك شيء أستطيع فعله لإقناعك بالبقاء؟ |
Bu beş para etmezleri seni ikna etmek için buraya topladık. | Open Subtitles | نحن من أتى بهذا الحقير لإقناعك |
Seni ikna etmek için ne söyleyebilir ki? | Open Subtitles | ما الذي بإستطاعتها قوله لإقناعك ؟ |
Sizi ikna etmek için ne yapmalıyım bayım? | Open Subtitles | ماذا يجدر بي لإقناعك, سيدي؟ |
Tam burada bir saat çıkartıp, "seni öldürmemem için beni ikna etmeye 30 saniyen var" demen lazım. | Open Subtitles | هل هذا هو الجزء عندما تخرج ساعة... وتقول أنا لدى 30 ثانية لإقناعك.. بقتلى ، هذا تقليدي |
Michael, dinle. Beni geri işe alasın diye seni ikna etmeye geldim buraya. | Open Subtitles | استمع يا (مايكل), أنا هنا لإقناعك لإستئجارك لي مجدداً |
Pratiklik sizi ikna etmeye yeter mi? | Open Subtitles | عملياً بما يكفي لإقناعك ؟ |
Seni ikna etmeye geldim. | Open Subtitles | -نزلت فقط لإقناعك |
Seni ikna edebilmemin tek yolu buysa, evet öyle. | Open Subtitles | هذه الطريقة الوحيدة لإقناعك |