ويكيبيديا

    "لإلقاء التحية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Merhaba demek
        
    • Merhaba demeye
        
    • selam vermeye
        
    • selam vereyim
        
    • merhaba'demeye
        
    Geçerken bir Merhaba demek istedim. Gösteriyi izlemiyor musunuz? Open Subtitles فكرت بالزيارة لإلقاء التحية لم تخرجوا لمشاهدة العرض ؟
    Merhaba demek için uğramış. Güzel bir aile olduğumuzu söyledi. Open Subtitles قال أنه عرّج عليك لإلقاء التحية قال أننا نشكل عائلة لطيفة
    Ben sadece Merhaba demek istedim Open Subtitles لقد فكرت بالقدوم إلى هنا فقط لإلقاء التحية لأدعك تعلم أنني مازلت وراءك
    Bir aydır burada otuyorsunuz... biz de "merhaba" demeye geldik. Open Subtitles لا أصدق أنه قد مضى شهر على وجودكم هنا.. ولم نأتِ لإلقاء التحية عليكم
    Beni gördün ama gelip bir Merhaba demeye tenezzül etmedin. Open Subtitles رأيتني لكنك لم تتكبدي عناء القدوم لإلقاء التحية
    Sadece komşu olarak "selam", vermeye gelmiştim. Open Subtitles أردت فقط أن أمر لإلقاء التحية و أكون جار جيد
    Bu çevredeydim, dedim ki uğrayıp selam vereyim. Open Subtitles كنت في المنطقة ففكرت في المرور لإلقاء التحية
    Sadece Merhaba demek isteyen biri için bayağı fazla soru soruyorsun. Open Subtitles تطرح أسئلة كثيرة بالنسبة إلى شخص أتى لإلقاء التحية فحسب
    Gelip Merhaba demek isteyecek bir iki komando biliyorum. Open Subtitles أعرف أشخاصاً من رجال البحرية سيسرون لإلقاء التحية عليك
    İhtiyar büyükbaban Merhaba demek için bile durmadı. Open Subtitles إنَّ جدكِ لم يأتي لإلقاء التحية حتى
    Sadece Merhaba demek için uğramıştım. Open Subtitles حسنا، لقد عرجت فقط لإلقاء التحية
    Sadece gelip Merhaba demek istedim. Open Subtitles أردتُ فقط النزول إلى هنا لإلقاء التحية
    Merhaba demek için uğradım. Open Subtitles جئت لإلقاء التحية
    Uğrayıp Merhaba demek istedim. Open Subtitles لذا فكرت أن أمر لإلقاء التحية
    - Merhaba demeye gelmeyecek misiniz? Open Subtitles ـ أتمنى أن تدخليّ لإلقاء التحية ؟
    Emimin komşuları onun için "çok sessiz, sakin bir adamdı" diyorlardır... .."her zaman 'merhaba' demeye vakti olurdu." Ama şunun haline baksana. Open Subtitles النوع الذي يقول عنه الجيران، "إنه رجل هادئ" "لم يكن مشغولاً أبداً لإلقاء التحية" لكن انظر إليه
    Emimin komşuları onun için "çok sessiz, sakin bir adamdı" diyorlardır "her zaman 'merhaba' demeye vakti olurdu." Ama şunun haline baksana. Open Subtitles النوع الذي يقول عنه الجيران، "إنه رجل هادئ" "لم يكن مشغولاً أبداً لإلقاء التحية" لكن انظر إليه
    Hayır, istemem... Merhaba demeye geldim. Open Subtitles لا، لقد مررت لإلقاء التحية
    Merhaba demeye gelmiş. Open Subtitles لقد مرت بنا لإلقاء التحية
    Ben öyle bir selam vermeye gelmiştim. Selam. Open Subtitles حسناً ,أردت فقط القدوم لإلقاء التحية
    Ben de tam kızımla öğle yemeği için buluşacaktım ve bu arada bir uğrayıp selam vereyim dedim. Open Subtitles أنا، آه... أود فقط الالتقاء بابنتي لتناول الغداء ورأيت اغتنام الفرصة للمرور لإلقاء التحية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد