| Onu bitirmek için gücü olmadığını biliyordu. | Open Subtitles | إنه كان يعلم أنه ليس لديه القوه لإنهائها |
| Bunu bitirmek için ne yapmam gerektiğini ve tersine işi nasıl yapacağımı hayal ediyorum. | Open Subtitles | أتخيل مونتاج ما كنت سأفعله لإنهائها وأعمل للوارء، على سبيل المثال |
| Arkadaşların A'yı New York'ta öldürdüklerini düşündüklerinde bunu bitirmek için mükemmel zamandı. | Open Subtitles | في نيو يوركAعندما ظن اصدقائك بانهم قتلو كان الوقت المناسب لإنهائها |
| Bitirecek zaman yoktu. | Open Subtitles | - حسناً، لم أجد الوقت لإنهائها |
| Bitirecek zaman yoktu. | Open Subtitles | - حسناً، لم أجد الوقت لإنهائها |
| İşi bitirmek için paraya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ونحن بحاجة للمال لإنهائها |
| Başlatmak değil, bitirmek için yalnızca. | Open Subtitles | ليس لإدلاع حرب، بل لإنهائها. |
| Şimdi de, bitirmek için. | Open Subtitles | والآن لإنهائها |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 