Hayır, çünkü bu dikkate almak olurdu, Bu senin bilmediğin bir şey. | Open Subtitles | لا، لإن ذلك سيكون من مراعاة الغير وما لا تعرف شيئاً عنه |
Boynuna t-shirt doladım, ve onu boğdum çünkü bu benim işim. | Open Subtitles | ووضعت القميص حول عنقه وقمت بخنقه لإن ذلك ما اقوم بفعله |
çünkü bu küçük sürtük, bu kadar yakındı senin işini bitirmeye bu kadar yakındı. | Open Subtitles | لإن ذلك المهبل الصغير كان على مقربة مني بهذا القرب ولكنك جعلته بعيداً جداً |
- Ona anlatmadım çünkü bu doğru değil. Anlamadım? | Open Subtitles | حسناً ، انا لم اخبرها بذلك لإن ذلك ليس صحيحاً |
Onunla sakın yatma, tamam mı? çünkü bu her şeyi karman çorman yapar. | Open Subtitles | حسناً , لا تقيمي معه علاقة لإن ذلك سوف يُعقد الأمور |
En sonunda da ben topluyorum çünkü bu çok daha kolay. | Open Subtitles | لذلك في النهاية انا التي ارتبها لإن ذلك اسهل |
çünkü bu bir tek bebeklerle işe yarar. | Open Subtitles | لإن ذلك هو فقط الذي يأتي بنتيجة مع الصغيرات |
çünkü bu arabama hiçbir şey olmazsa... | Open Subtitles | لإن ذلك يعنى لا شئ قطعاً يجب أن يحدث لسيارتى |
çünkü bu yılın dayağı olurdu. | Open Subtitles | لإن ذلك كان يمكن أن يكون " المؤخرة المركولة " من السنة |
Güzel, çünkü bu hizmete dâhil değil. | Open Subtitles | لا شيئ جيد لإن ذلك ليس في القائمة |
çünkü bu okuduğum en aptalca şeydi. | Open Subtitles | لإن ذلك سيكون أغبى شيء قرأته في حياتي. |
çünkü bu delilikti. | Open Subtitles | لإن ذلك كان امراً خائباً |
Hayır, yapmayacaksın, çünkü bu senin deli olduğunu kanıtlıyor. | Open Subtitles | لا لن تفعليها لإن ذلك سيثبت |
- çünkü bu muhteşem! | Open Subtitles | لإن ذلك رائع |
çünkü bu beni çıldırtıyor. | Open Subtitles | لإن ذلك يخيفني |