Biz de seni bulmak için bu adadaki her taşın altına bakmayı düşünüyorduk. | Open Subtitles | وأنا من ظننتُ أننا سنضطرّ للبحث في كلّ مكان على هذه الجزيرة لإيجادك. |
Eğer anneni ararsan, o adam onu, seni bulmak için kullanır. | Open Subtitles | إذا اتصلت بوالدتك فهذا الرجل سوف يستخدمها لإيجادك |
Seni burada bulduğuma sevindim. Şunları halletmeme yardım eder misin? | Open Subtitles | أنا سعيدة للغاية لإيجادك هل يمكنك مساعدتي مع هذه الأحذية ؟ |
Merak etmeyin. Neden seni burada bulduğuma hiç şaşırmadım Carter? | Open Subtitles | لماذا لم أفاجأ لإيجادك هنا، كارتر؟ |
Sen saklan, ve ben büyük sayılara kadar sayayım ve daha sonra seni bulmaya geleyim. | Open Subtitles | أنت تختبئ , وأنا سأعد إلى عدد كبير جداً ومن ثم سأتي لإيجادك |
Araştırmamı yaptım, buraya taşındığımızda bunun seni bulmam için elime geçen fırsat olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لكنني بحثت عنك, وعندما انتقلنا إلى هنا عرفت ان هذه هي فرصتي لإيجادك |
Ve yolunu burada bulduğun için çok mutluyum. | Open Subtitles | جداً لإيجادك طريقك إلى هنا لم يكن الأمر بهذه الصعوبة يا عمي |
Seni bulmak için arkasına saklandığın onca insanı alt etmek için çok uğraştım. | Open Subtitles | لقد استغرقتُ وقتا طويلاً لإيجادك لأتخطى جميع مناصب الأشخاص الذين اختبأت خلفهم |
Ne komik. Arabanı gördüm ve ben de seni bulmak için bakınıyordum. | Open Subtitles | أمر مُضحك، لقد رأيتُ سيّارتك في الموقف، وكنتُ قادماً لإيجادك. |
Anlıyor musun, gece yarısı, ...kendi ek binama gideceğim, ...ve sonra seni bulmak için geri geleceğim. | Open Subtitles | في منتصف الليل سأغادر جناحي وسأذهب لإيجادك |
Mikrofonu veya kamerası olan bir cihaz varsa Tanrı'nın Gözü birini bulmak için onu kullanabilir. | Open Subtitles | إن كان أي جهاز يحتوي على مكبر صوت أو عدسة تصوير فسيستخدمه الجهاز لإيجادك |
Haberim olsaydı seni bulmak için dağları delerdim. | Open Subtitles | لو كنت علمتُ فقط, لقلبت الدنيا رأساً على عقب لإيجادك. |
Sizi burada bulduğuma neden şaşırmıyorum Carter? | Open Subtitles | لماذا لم أفاجأ لإيجادك هنا، كارتر؟ |
6 yıldan sonra sizi bulduğuma çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا مُجَرَّد مسرورُ لإيجادك هنا. |
Seni iyi bulduğuma sevindim. | Open Subtitles | أشعر بالإرتياح لإيجادك على ما يرام |
Seni bulmaya beni motive eden şeyi sana söyleyeyim. | Open Subtitles | دعنا فقط نقول انى لدي الدوافع لإيجادك |
Pekâlâ, bu öğleden sonra buraya seni bulmaya gönderilmiş özel dedektifim, fakat buradaki iyi doktor sahtekârlık yaptı. | Open Subtitles | انا المحقق الخاص الذي أرسل هنا لإيجادك... -لكن الطبيب قلب الأمور... |
Ama bırakalım da küçük hanım seni Appleton varoşlarında Wisconsin'de bulmaya çalışsın. | Open Subtitles | و لكن, فقط لنسمح ببعض المحاولات الفاشلة لإيجادك في الغابات الخلفية لـ (أبليتون), و (وسكونسين) |
Kiracı bulmam için bana yalvardığını hatırlatırım. | Open Subtitles | هَلْ لي أَنْ يُذكّرُك بأنّك إستجديتَني لإيجادك a أَجّرَ. |
Kim olduğunu seni bulmam için beni kimin tuttuğunu da. | Open Subtitles | من انت فعلاً. الذي عينني لإيجادك. |
Hey, koca köpek, Rivera seni bulmam için yolladı. | Open Subtitles | يا، كلب كبير، River أرسلَني لإيجادك. |
Emma'ya gündüz bakım evi bulduğun için tekrar teşekkür ederim ben de kuaför okuluma geri dönebileceğim. | Open Subtitles | شكراً مرة أخرى لإيجادك رعاية نهارية لإيما لذا بإمكانى العودة الى مدرسة التجميل |
Kızımın katillerini bulduğun için sağ ol. | Open Subtitles | شّكرًا لإيجادك قتلة ابنتي , "شون" . |