Ama o senin listen. Artık değil, ikimizin listesi. | Open Subtitles | هذه لائحتك أنت ليس بعد الأن إنها لائحتنا نحن الإثنين |
Hayır, sorun değil, artık senin listen değil, seni affediyorum. | Open Subtitles | كلا ، لابأس لم تعد لائحتك بعد الآن أنا سامحك ماذا؟ |
Hapishane emanetinden listeni geri aldım. | Open Subtitles | لكنني استعدت لكَ لائحتك من قسم ملكيات السجن |
Tamam Earl, Neden bize kendi cümlelerini kurarak kendinden ve listenden bahsetmiyorsun? | Open Subtitles | حسناً ايرل، مارأيك في اخبارنا عنك وعن لائحتك بكلماتك الخاصة |
Bu parçayla birlikte bizi de listene dahil ettiğin için teşekkürlerimi sunarım, Earl. | Open Subtitles | أريد أن أشكرك على تضميننا في لائحتك ايرل |
Hem de o senin listende. Listendekileri yapmak zorundasın. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنها في لائحتك عليك أن تقوم بهذا |
Kalkıp listendeki şeyleri yapmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | مذا تفعل حان الوقت لتنهض، عليك البدء بالعمل على لائحتك |
Um, ben krokisini çizip sana Blackberry ile göndereyim. | Open Subtitles | لدي التعليمات و أنا على لائحتك السوداء |
Listenizi satın alan kadını arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن المرآة التي اشترت لائحتك |
listen ya da her ne haltsa benim adım da orada olmalı. | Open Subtitles | و لائحتك الصغيرة اوآ أعرف ما هي والتي يجب أن تتضمّن إسمي بها |
Senin bir liste yapmaya ihtiyacın yok. listen burada. | Open Subtitles | أنت لن تحتاج أن تصنع قائمة لائحتك هنا |
Ama o senin listen. Artık değil, ikimizin listesi. | Open Subtitles | هذه لائحتك ليس بعد الآن، انها لائحتنا. |
Vay, listeni geri almak harika olmalı. | Open Subtitles | يا رجل، لا بدّ أنك مسرور جداً باستعادة لائحتك |
listeni attığın için Karma'nın sana çok kızıp sana bir daha araba çarpmasına sebep olduğu için çok üzgünüm. | Open Subtitles | ويؤسفني أنّ القدر غضب منك لأنّك رميت لائحتك فضربك بسيارة مجدداً |
Kim olduğunu bulmak istiyorsan, neden listeni kontrol etmeye başlamıyorsun? | Open Subtitles | انظر إذا كنت تريد أن تعرف من كانت لماذ لا تبدأ بتحقق من لائحتك ؟ |
Belki de listenden bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | ربما يجدر بك أن تفعل شيئاً مدرجاً على لائحتك |
Artık Camdenitelar'ı listenden silebilirsin. | Open Subtitles | ويمكنك الآن شطب الكامدنيين عن لائحتك |
Annem senin şu küçük ölüm listenden bahsetti. | Open Subtitles | جدتك اخبرتني عن لائحتك لطرق الموت |
Sen beni ekle listene, bunu daha sonra konuşuruz. | Open Subtitles | فقط ضعيني على لائحتك وسنستطيع التحدث عن الأمر لاحقاً |
Bence o adamı da listene koymalısın. | Open Subtitles | يبدو أنه يجب أن يرد على لائحتك |
Problem şurada; seni seviyorum ve yapılacaklar listende bir işaretten ibaret olmak istemiyorum. | Open Subtitles | المشكلة هي أني أحبك و لا أريد أن أكون أحد الأشياء التي تشطبينها من على لائحتك |
O, listende "Büyük Üstat" olabileceklerin arasındaydı, öyle değil mi? | Open Subtitles | لقد كان في لائحتك عمن يمكن أن يكون (المعلم الأكبر)، أليس كذلك؟ |
Evet. Bende listendeki herşeyi yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | نعم، أريدك أن تتمكن شطب كل الأمور الواردة في لائحتك |
Ben krokisini çizip sana Blackberry ile göndereyim. | Open Subtitles | لدي التعليمات و أنا على لائحتك السوداء |
Listenizi istemesine şaşırmışsınızdır. | Open Subtitles | لا بد انك تفاجأت انها أرادت لائحتك |