"لابد أني" - ترجمة من عربي إلى تركي

• olmalıyım
• olmalısınız
• herhalde

Paranın bir kısmını evde unutmuş olmalıyım. Sorun değil ama.
لابد أني تركت بعض المال في المنزل, ولكن لا بأس

Malesef kaybettim. Bir yerlerde düşürmüş olmalıyım.
أعتقد أني قد أضعته لابد أني أسقطته في مكان ما

Anahtarlarımı yemek salonunda bırakmış olmalıyım.
لابد أني تركت المفاتيح على طاولة غرفة الطعام.

Delirmiş olmalıyım. Uyumak beni kurtarmazdı ki.
لابد أني كنت مجنونة، النوم لا يمكنه أن ينقذني.

Dördünüz bir arada olmak için gerçekten kötü bir şey yapmış olmalısınız. Bir dakika!
لابد أني ارتكبت خطأً جسيمًا كي يجتمع أربعتكم هنا

- Şoka girmiş olmalıyım. - Hayır, sen öldün.
لابد أني كنت تحت تأثيرالصدمة الأن، كنت ميتا

Çok fazla içip kanepede sızmış olmalıyım.
لابد أني أفرط في الشرب و أغمى عليّ على الأريكة

Rakamları yanlış toplamış olmalıyım.
لابد أني جمعت المبلغ بالخطأ لقد كنت مرتبك

Tarihleri karıştırmış olmalıyım.
حسناً , لابد أني آخطأت في التواريخ , شكراً

Yaşımdan dolayı, hafızamı kaybediyor olmalıyım. O surata o sesi tamamlayamıyorum.
لابد أني أنسى مع تقدمي بعمر لا أستطيع وضع شكلاً على هذا الصوت

4 haneli IQ'su olan biri olarak bir şeyi gözden kaçırmış olmalıyım.
لشخص مرتفع مستوى الذكاء لابد أني أغفلت شيئاً

Sizin gibi güzel bir kadını yollamaları için çok iyi bir şey yapmış olmalıyım.
لابد أني فعلت شيئاَ ليرسلوا لي امرأة جميلة

Bütün bunları kaçırdığıma göre uzunca bir süredir baygın olmalıyım.
حسنا لابد أني غِبتُ عن الوعي بما فيه الكِفاية ليفوتني كل هدا أجل

Şanlı varlığımla sizi onurlandıramaya geldiğim zaman evde unutmuş olmalıyım.
لابد أني تركتها هناك آخر مرة كنت في المنزل وأنا أنعم عليكم بحضوري المبجل

Ödemeyeceğini söylerken, yanlış anlamış olmalıyım.
لابد أني أسأت فهمك عندما قلت أنك لن تدفع رسوم تعليمي

O zaman on defa o yanlış filmi izlemiş olmalıyım!
لابد أني شاهدت هذا الفلم المختلف عشر مرات

Bütün bir kütüphaneyi okumuş olmalıyım.
لابد أني قرأت مكتبة كاملة عن الأشياء

Borsada duymuş olmalıyım.
لابد أني سمعت بذلك في سوق الأسهم

Dördünüz bir arada olmak için gerçekten kötü bir şey yapmış olmalısınız.
لابد أني ارتكبت خطأً جسيمًا كي يجتمع أربعتكم هنا

herhalde 50 kere yapmışımdır. Bir kere olsaydı bile yeterdi.
لابد أني فعلتها خمسين مرة ، كُنت لأسعد بها لمرة واحدة.