Bayağı yaslanırsanız, kafanızı orda tutmak için kas gücü kullanmak zorunda kalıyorsunuz. | TED | واذا اتكأت للخلف يتوجب عليك استخدام قواك العضلية لابقاء راسك في الوضع المطلوب |
Sarayı kendi kontrollerinde tutmak için Doğu Kabinesi'ni bertaraf ediyorlar. | Open Subtitles | طردوه من المجلس الإستشاري الشرقيّ. لابقاء القصر تحت سيطرتهم. |
Sarayı kendi kontrollerinde tutmak için Doğu Kabinesi'ni bertaraf ediyorlar. | Open Subtitles | طردوه من المجلس الإستشاري الشرقيّ. لابقاء القصر تحت سيطرتهم. |
Sırf önsezin var diye hastanın burada kalmasını onaylamamı istiyorsan sebebini söyle. | Open Subtitles | اذن, اذا كنت تريدين مني أن اوقع لابقاء مريضك هنا لانه لديك حدس,حسنا , اخبريني لما |
Bu, Binbaşı'nın sessiz kalmasını sağlamak için bir sebep. | Open Subtitles | انه دافع لابقاء الآمر صامتا |
Ya deliği açık tutmak için mücadele edecekler, ya da boğulacaklar. | Open Subtitles | اما ان تكافح لابقاء الحفرة مفتوحة او تغرق |
Pernell Harris Junior'ı hayatta tutmak için, ...onu bir makinaya bağlayarak tüm önlemleri almanız gereken zamanın oturumu. | Open Subtitles | هذا امر من المحكمه يجب عليك لمده 48 ساعه ان تقومي بما يجب عليك فعله لابقاء بارنيل هارس الصغير متصلا بالاجهزه |
Durumu canlı tutmak için biraz saçmalayacağım. | Open Subtitles | أنا ستعمل الحديث القرف قليلا لابقاء الامور تتحرك، حسنا؟ |
Kısıtlı seçeneklerimizi göz önüne alırsak,..., ...elçiyi güvende tutmak için en uygun yol bu olabilir. | Open Subtitles | وقد أعطونا خيارات محدوده هذه ستكون أكثر طريقة فعاله لابقاء السفير بأمان |
Burnunu temiz tutmak için gayet iyi bir ders. | Open Subtitles | إنه تذكار جيد لأنك كنت ذكيًا لابقاء سجلك نظيف |
Okul evsizleri dışarıda tutmak için güvenliğe para veriyor. | Open Subtitles | المدرسة تدفع للحراس لابقاء المتشرديين بالخارج |
O oda kötü şeyleri dışarıda tutmak için yapıldı, saklamak için değil. | Open Subtitles | بنيت تلك الغرفة لابقاء الامور السيئة، وليس لقفل لهم بالدخول. |
NASA’nın 2020’de Mars’a göndereceği sonraki büyük aracın içinde bu cihazlardan biri olacak. Bir kişiyi süresiz hayatta tutmak için yeterli oksijeni üretebilecek. | TED | والآن فإن المركبة التالية التي سترسلها ناسا إلى المريخ ستكون في 2020 و ستحمل أحد هذه الأجهزة معها وسيمكن انتاج ما يكفي من الأوكسجين لابقاء شخص واحد على قيد الحياة لفترة غير محدودة |
Ben sadece işleri düzgün tutmak için buradayım, Jay. | Open Subtitles | أنا فقط هنا لابقاء الامور صادقين، و جاي . |
Sigarayı uzak tutmak için dudaklarını daha fazla kapat. | Open Subtitles | ضم شفتيك باحكام لابقاء السيجارة خارجاً |
Burası insanları tutmak için tasarlandı. | Open Subtitles | صمم هذا المكان لابقاء الناس في الداخل |
Dünyaları ayrı tutmak için bunlar yapılmak zorunda. | Open Subtitles | يجب ان يحدث لابقاء العالم منفصل |
Eğer Andy'nin kalmasını istiyorsanız, 1-900-555-7618'i arayın. | Open Subtitles | لابقاء (آندي) اتصل على 1-900-555-6718 |
Eğer Andy'nin kalmasını istiyorsanız, 1-900-555-7618'i arayın. | Open Subtitles | لابقاء (آندي) اتصل على 1-900-555-6718 |