ويكيبيديا

    "لابقاء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tutmak için
        
    • kalmasını
        
    Bayağı yaslanırsanız, kafanızı orda tutmak için kas gücü kullanmak zorunda kalıyorsunuz. TED واذا اتكأت للخلف يتوجب عليك استخدام قواك العضلية لابقاء راسك في الوضع المطلوب
    Sarayı kendi kontrollerinde tutmak için Doğu Kabinesi'ni bertaraf ediyorlar. Open Subtitles طردوه من المجلس الإستشاري الشرقيّ. لابقاء القصر تحت سيطرتهم.
    Sarayı kendi kontrollerinde tutmak için Doğu Kabinesi'ni bertaraf ediyorlar. Open Subtitles طردوه من المجلس الإستشاري الشرقيّ. لابقاء القصر تحت سيطرتهم.
    Sırf önsezin var diye hastanın burada kalmasını onaylamamı istiyorsan sebebini söyle. Open Subtitles اذن, اذا كنت تريدين مني أن اوقع لابقاء مريضك هنا لانه لديك حدس,حسنا , اخبريني لما
    Bu, Binbaşı'nın sessiz kalmasını sağlamak için bir sebep. Open Subtitles انه دافع لابقاء الآمر صامتا
    Ya deliği açık tutmak için mücadele edecekler, ya da boğulacaklar. Open Subtitles اما ان تكافح لابقاء الحفرة مفتوحة او تغرق
    Pernell Harris Junior'ı hayatta tutmak için, ...onu bir makinaya bağlayarak tüm önlemleri almanız gereken zamanın oturumu. Open Subtitles هذا امر من المحكمه يجب عليك لمده 48 ساعه ان تقومي بما يجب عليك فعله لابقاء بارنيل هارس الصغير متصلا بالاجهزه
    Durumu canlı tutmak için biraz saçmalayacağım. Open Subtitles أنا ستعمل الحديث القرف قليلا لابقاء الامور تتحرك، حسنا؟
    Kısıtlı seçeneklerimizi göz önüne alırsak,..., ...elçiyi güvende tutmak için en uygun yol bu olabilir. Open Subtitles وقد أعطونا خيارات محدوده هذه ستكون أكثر طريقة فعاله لابقاء السفير بأمان
    Burnunu temiz tutmak için gayet iyi bir ders. Open Subtitles إنه تذكار جيد لأنك كنت ذكيًا لابقاء سجلك نظيف
    Okul evsizleri dışarıda tutmak için güvenliğe para veriyor. Open Subtitles المدرسة تدفع للحراس لابقاء المتشرديين بالخارج
    O oda kötü şeyleri dışarıda tutmak için yapıldı, saklamak için değil. Open Subtitles بنيت تلك الغرفة لابقاء الامور السيئة، وليس لقفل لهم بالدخول.
    NASA’nın 2020’de Mars’a göndereceği sonraki büyük aracın içinde bu cihazlardan biri olacak. Bir kişiyi süresiz hayatta tutmak için yeterli oksijeni üretebilecek. TED والآن فإن المركبة التالية التي سترسلها ناسا إلى المريخ ستكون في 2020 و ستحمل أحد هذه الأجهزة معها وسيمكن انتاج ما يكفي من الأوكسجين لابقاء شخص واحد على قيد الحياة لفترة غير محدودة
    Ben sadece işleri düzgün tutmak için buradayım, Jay. Open Subtitles أنا فقط هنا لابقاء الامور صادقين، و جاي .
    Sigarayı uzak tutmak için dudaklarını daha fazla kapat. Open Subtitles ضم شفتيك باحكام لابقاء السيجارة خارجاً
    Burası insanları tutmak için tasarlandı. Open Subtitles صمم هذا المكان لابقاء الناس في الداخل
    Dünyaları ayrı tutmak için bunlar yapılmak zorunda. Open Subtitles يجب ان يحدث لابقاء العالم منفصل
    Eğer Andy'nin kalmasını istiyorsanız, 1-900-555-7618'i arayın. Open Subtitles لابقاء (آندي) اتصل على 1-900-555-6718
    Eğer Andy'nin kalmasını istiyorsanız, 1-900-555-7618'i arayın. Open Subtitles لابقاء (آندي) اتصل على 1-900-555-6718

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد