Silah çıkmazsa, küçük kızıma dönebilirim. | Open Subtitles | يد خالية من السلاح أرجع لابنتى الصغيرة اليوم يا ديك |
Birkaç yıl önce Peggy'im öldüğünde bana ve kızıma çok iyi davranmıştı. | Open Subtitles | انه خزى حقيقى لقد كان لطيف جدا لابنتى ولى عندما مات حيوانى الاليف منذ سنوات مضت |
Lynette, kocam beni İsveçli hizmetçimiz için terkettiğinde kızıma gidip araba almıştım. | Open Subtitles | لينيت "، عندما تركنى زوجى من " اجل تلك السويدية خرجت و اشتريت سيارة لابنتى |
Onu kullandığımı hatırladığım son zaman, dün sabah kızımın izin kağıdını imzalarken idi. | Open Subtitles | أخر مره أتذكر استخدامى له عندما قمت بتوقيع تصريح بالغياب لابنتى بالأمس صباحا |
Benim bulduğum şey bir kocanın aşkı değil, kızımın sevgisi oldu. | Open Subtitles | لم يكن مجرد حبى لزوجى لقد كنت أتعمد أن أوفر كل الحب لابنتى |
Ama Kızım için imzalı bir fotoğraf verirsen $319,000 yaparım. | Open Subtitles | لكن أذا وقعت صورة لابنتى سأعطيها لك مقابل 319 ألف |
İçkiye ihtiyacım yok, kızıma ihtiyacım var. - Gidin. | Open Subtitles | أنا لا أحتاج لشراب تبا أنا بحاجه لابنتى |
Kimbilir küçük kızıma neler yapmışlardır. | Open Subtitles | من يتخيل ذلك ,يفعل ذلك لابنتى |
kızıma ne yapacağını söyleyemezsin. | Open Subtitles | انت لا تقول لابنتى ماذا تفعل . |
- Ama rica ederim... - Siz kızımın patavatsızlığına bakmayın. | Open Subtitles | الان ، أنظر اننى لا تبدى اهتماما لابنتى |
- Kolye kızımın. | Open Subtitles | ــ لا ، هذا لابنتى |
Onun için minnettarım. Harika karım için, güzel Kızım için minnettarım. | Open Subtitles | أنا ممتن له، ممتن لزوجتى الرائعة، لابنتى الجميلة |