| Bu insanlar aylardır bizi takip edip dinozor topluyor olmalılar. | Open Subtitles | هؤلاء الأشخاص لابُد أنهم كانوا يتبعونا لشهور، يأخذون ديناصورات. |
| Böylesine yüklü bir miktar için zekice plan yapmış olmalılar. | Open Subtitles | لابُد أنهم خططوا جيدًا للقيام بأمرٍ بهذه المهارة. |
| Bay Reddington ve Ajan Keen tüm bu yerlerinde hepsinde olamaz birinde olmalılar. | Open Subtitles | السيد ريدينجتون والعميلة كين لا يُمكنهم التواجد فى كل تلك الأماكن لكن لابُد أنهم فى أحد تلك الأماكن |
| Dünya üzerindeki dört yanındaki gizli sunucular üzerinde sıçrayıp duruyor olmalılar. | Open Subtitles | حسناً ، لابُد أنهم يُوجهونها من خوادم مُخبئة تحت الأرض |
| Kızları oradan çıkarmak için başka bir ulaşım şekli kullanıyor olmalılar. | Open Subtitles | لابُد أنهم كانوا ينقلون النساء عبر وسيلة نقل أخرى لنقلهم خارج المنطقة |
| Oğlumuza imza attırmak için ellerini ovuşturuyor olmalılar. | Open Subtitles | لابُد أنهم يتشوقون من أجل التعاقد مع لاعبنا |
| Hayır, mesajlarını zaman ayarlamalı olarak önceden yazmış olmalılar. | Open Subtitles | لا ، لابُد أنهم قاموا مُسبقاً بإعداد التغريدات ليتم نشرها في وقت مُعين طبقاً لمُؤقت |
| Bir tür biyolojik tehlikeli bir madde taşıyor olmalılar. | Open Subtitles | لابُد أنهم يقوموا بنقل بعضاً من المواد الخطرة |
| CDC konteynırlarını indiriyor olmalılar. | Open Subtitles | لابُد أنهم يقوموا بتفريغ مُحتوى الحاويات |
| Bir tür geniş spektrumlu... sinyal kesici kullanıyor olmalılar. | Open Subtitles | لابُد أنهم كانوا يستخدمون جهاز تشويش على الإشارات واسع المدى من نوع ما |
| - Aşağıda olmalılar. - Orada sadece kasetler var. | Open Subtitles | لابُد أنهم بالأسفل هناك - هناك توجد الأشرطة فقط - |
| Buradan gitmiş olmalılar. | Open Subtitles | لابُد أنهم تحركوا من هذا الطريق. |
| Düşündüklerinden daha fazla vermiş olmalılar. | Open Subtitles | لابُد أنهم أعطوه أكثر مما أدركوا |
| Kaybolan kızlar ayrı günlükler tutmuş olmalılar. | Open Subtitles | لابُد أنهم يُبقون على معلومات اختفاء الطالبات بشكلٍ مُنفصل. شيزوكو، اعثري على معلومات بشأن كيرا... |
| Bu pisliğin iletilerini almış olmalılar. | Open Subtitles | لابُد أنهم التقطوا إشارات ذلك الوغد |
| Onu tekrar canlandırmış olmalılar. | Open Subtitles | لابُد أنهم أنعشوها ثانية |
| Roman'ın işin içinde olduğunu ve pusu kuracağımızı öğrenmiş olmalılar. | Open Subtitles | لابُد أنهم علموا بشأن وجود (رومان) كجزء من الصفقة وأننا نسعى خلفهم |
| Burayı temizlenmiş olmalılar. | Open Subtitles | لابُد أنهم قاموا بتنظيفه |
| Tamam, onu almış olmalılar. | Open Subtitles | لقد رحلت (تاشا) ، حسناً لابُد أنهم اصطحبوها معهم |