| Ben ona tek şey öğrettim: Hayır. Onu yapma, bunu yapma. | Open Subtitles | علمتها شيء واحد، الطاعة لاتفعلي هذا ولاتفعلي ذاك |
| Geliyorum. Beni düğün yaptığıma pişman edecek bir şey yapma Sakın. | Open Subtitles | أنا آتٍ لاتفعلي شيء يجعلني أندم على هذا العرس |
| Bir masöz ve bir insan olarak sana yalvarıyorum, bunu asla başka birine yapma! | Open Subtitles | كمدلكة وانسانة ارجوك ان لاتفعلي هذا لأي احد |
| Kim. yapma şunu, olur mu? Ben gayet iyiyim. | Open Subtitles | كيم رجاءا لاتفعلي ذلك إنني أملك رشاقة عاليه |
| Şu harika çocuk, Sakın bir şey yapma ki, çocuk yarın anneciği olmadan uyanmasın. | Open Subtitles | انه ولد رائع إذاً ، لاتفعلي شيئاً يجعله يستيقظ صباحاً دون ان يجد أمه |
| - Ne? Bunu yapma. Gel başka bir yere gidelim. | Open Subtitles | لا , لاتفعلي هذا , دعينا نسافر لماكن ما هاواي , لنذهب غداً |
| Chris bunu kendine yapma. | Open Subtitles | لاتفعلي هذا ، لقد قلتِ أن البنك أعطاها مهلتان بالفعل ، أليس كذلك؟ |
| Chris bunu kendine yapma. | Open Subtitles | لاتفعلي هذا , لقد قلتِ أن البنك أعطاها مهلتان بالفعل , أليس كذلك؟ |
| Şimdi burada bekle. Hemen geliyorum. Hiçbir şey yapma, ne kastettiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | الأن، أنت أبقي هنا، سأعود حالاً لاتفعلي أي شيئ، تعلمي ما أتحدث عنه |
| Cinsel bir şey yapma Sakın. | Open Subtitles | حسناً، لاتفعلي أي شيء للإغراء، الأولاد يكرهون ذلك. |
| Hayır, yapma, yapma. | Open Subtitles | لا, لاتفعلي, لاتفعلي, لاتفعلي,لاتفعلي,لاتفعلي. |
| O en yakın arkadaşlarımdan biri. Lütfen bunu ona yapma. | Open Subtitles | إنه أحد أعز أصدقائي أرجوكِ لاتفعلي له ذلك |
| Ne olur kendine bunu yapma. | Open Subtitles | من فضلكِ لا تفعلي هذا بنفسكِ. أرجوكِ لاتفعلي. |
| Onun iyiliği için istiyorum, yapma bunu. | Open Subtitles | أنا أطلبُ منكِ، من أجلها، لاتفعلي ذلك الأمر. |
| Matthew'la arkadaş olmak istiyorsan ol ama bizim için bir şey yapma. | Open Subtitles | اذا ارتدتي ان تكونِ صديقة ماثيو كوني صديقة لماثيو ولكن لاتفعلي اي شئ من اجلنا |
| - Çabalıyorum. - yapma. Christos Clios... | Open Subtitles | انا احاول حسنا لاتفعلي اتبعني من فضلك مرحباً هل انت سكرتير جورجينا كليوس؟ |
| Bir dahaki sefere, 'dikkat et, yaralanacaksın,' veya 'yapma, çok tehlikeli' derken dikkat edin. | TED | لاحظوا في المرة القادمة عندما تقولون: "انتبهي، ستجرحين نفسك،" أو "لاتفعلي ذلك إنه خطير." |
| Sana bunu yapma demiştim. yapma ve kımıldama. | Open Subtitles | اخبرتك بأن لاتفعلي ذلك ، اهدئي |
| yapmayın, ne korkması. Keşke ben de onun yaşındayken böyle vücuda sahip olsam. | Open Subtitles | لاتفعلي هذا ,انتي ايضاً تبدين رائعة |
| Bana bir iyilik yapabilir misin? Olabildiğince uzak dur benden. | Open Subtitles | لم لاتفعلي فقط معروفا واحدا ابقي بعيده عن حياتنا قدر الامكان. |