Acı bir şekilde farkındaydım ki, 24 yaşında, bir kez daha, bir mülteci, bir göçmen ve öteki oluyordum ve bu sefer temelli. | TED | وفي سن ال24 أدركت على نحو مؤلم أنني أصبحت لاجئة ومهاجرة وأنتمي إلى الآخر مرة أخرى، وبشكل دائم |
Bu hikaye beni, bir çocuk mülteci olarak mı, yoksa 1960'larda, halka arz edilmiş ve sonuçta 8500'ün üzerinde insana iş olanağı sağlamış olan bir yüksek teknoloji yazılım firması kurmuş bir kadın olarak mı anlatıyordu? | TED | هل هي عني كطفلة لاجئة أم كسيدة أنشأت شركة برمجيات في الستينات، شركة دخلت البورصة وتشغل أكثر من 8.500 شخص؟ |
Onun bir anne, bir mülteci veya zulüm mağduru olabileceğini mi düşünürsünüz? | TED | هل تظن أنها أم، أو لاجئة أو ضحية إضطهاد؟ |
Ve ben de senin gibi bu gezegende bir mülteciyim. | Open Subtitles | ومثلك، أنا لاجئة على هذا الكوكب |
Bunu And Dağları'nda yaşayan, Yahudi bir sığınmacı olan büyükannem Dr. Ruth Tichauer'den öğrendim. | TED | تعلمت هذا من جدتي، الدكتورة روث تيتشاور، لاجئة يهودية استقرت في قلب جبال الأنديز. |
Suriyeli bir mülteci, 19 yaşında, Gündelik yevmiyelerle Mısır'da güç bela bir hayat sürdürüyordu. | TED | لاجئة سورية ،عمرها 19 عاماً كانت تعيش حياة طاحنة في مصر من أجل الحصول على لقمة العيش |
mülteci bir aileye doğmuş ve şimdi kendisi de Lübnan'da bir mülteci olarak yaşamakta. | TED | ولدت لأبوين لاجئين، وهي نفسها الآن لاجئة في لبنان. |
Bu National Geographic'in bir simgesi, Stave McCurry tarafından fotoğraflanmış bir Afgan mülteci. | TED | هذه الصورة تعتبرالأيقونة للناشوينال جيوغرافيك لفتاة لاجئة أفغانية التقطها ستيف ماكيري |
O da diğerleri gibi bir mülteci. Onu özel yapan şey ne? | Open Subtitles | إنها فقط لاجئة أخرى ما الذي يجعلها مميزة ؟ |
Buraya mülteci olarak gelen hamile, beş parasız, tek başına bir anne ve yeni nesilde oğlu başkan oluyor. | Open Subtitles | لاجئة تأتي إلى هذا البلد، حامل، فقيرة و وحيدة و في الجيل التالي يُصبح ابنها الرئيس |
Bebekle senin eşyaların ve artık zar zor görebildiğim kendi eşyalarım arasında mülteci gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | بين أغراض الطفل وأغراضكَ وأغراضي، التي لم أعد أكد أراها، أشعر بأنّي لاجئة |
Çocuk mülteci olmak bana her şeyden yoksun olunabileceğini öğretti; yiyecek, barınak, temiz içme suyu, hatta arkadaşlık, fakat birinin sizden alamayacağı tek şey eğitiminizdir. | TED | تعلمت من كوني طفلة لاجئة أنني معرضة لخسارة أي شيء: الأكل والمأوى ومياه الشرب النقية، حتى الصداقة، ولكن الشيء الوحيد الذي لا يمكن لأي كان أن يسلبه منك هو التعليم. |
Göçmen, mülteci veya sürgün değilim. Öyleyse bunu neden yaptığımı soruyorlar. Ama diller arasında seyahat etmek bana kendini yeniden yaratma şansı veriyor. | TED | أنا لست مهاجرة ولا لاجئة ولا منفية. سألوني لماذا أكتب باللغة الانجليزية. إلا أن التنقل بين اللغات يمنحنى الفرصة لإعادة خلق ذاتي. |
Şurada çocuğu olan bir mülteci kadın oturuyor. | Open Subtitles | في الداخل هناك إمرأة لاجئة مع طفلتها |
Gothlar, İmparatorlukta oradan oraya savrulan, mülteci bir halk. | Open Subtitles | جاب القوطيون الامبراطورية، أمّة لاجئة. |
Annem artık burası onun evi dedi. O bir mülteci. Değil mi? | Open Subtitles | هذا هو منزلك الان امي تقول انك لاجئة |
Kadın Kübalı bir mülteci. | Open Subtitles | إنّها لاجئة كوبيّة |
Siyasi mülteciyim. | Open Subtitles | أنا لاجئة سياسية |
sığınmacı mısın? Evet | Open Subtitles | هل أنتي لاجئة ؟ |
Kendi ülkemde bir sığınmacı olmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | تريدنى أن أكون لاجئة فى بلدى؟ |