Aslında, Hazlitt de muhteşem denemesinde daha sonra bunu kabulleniyor. | TED | وفي واقع الأمر، يعترف هازليت لاحقًا في مقالته الرائعة بهذا. |
sonra belki akrabalarına sormak istediğin soruları düşünürsün onlarla görüşmek için randevular ayarlarsın. | TED | وقد تفكرُ لاحقًا حول أسئلة ترغبُ في طرحها على أقاربك وتحدد مواعيدًا لمقابلتهم. |
Daha sonra kızınızın odasını aramaları için bir ekip göndereceğiz evinize. | Open Subtitles | سنرسل وحدة بحث إلى منزلكم لاحقًا لكي نبحث في غرفة ابنتكم |
Daha sonra kızınızın odasını aramaları için bir ekip göndereceğiz evinize. | Open Subtitles | سنرسل وحدة بحث إلى منزلكم لاحقًا لكي نبحث في غرفة ابنتكم |
Bir banka çalışan, bir gün sonra işi bıraktığını öğrendik. | Open Subtitles | عامل بالمصرف علمنا لاحقًا أنّه إستقال عمله بعد يومٍ واحد. |
Hayır, onu arabamın arkasına koyduk. Daha sonra yapmayı planlıyorduk. | Open Subtitles | كلا، وضعناه في خلفيّة سيّارتي، كنا نخطط لفعل ذلك لاحقًا.. |
İşimizi bitirdikten birkaç saat sonra onu 4 defa boşalttığımı söyledi. | Open Subtitles | بعدما انتهينا بعدّة ساعات لاحقًا أخبرتنى أنّى جعلتها تنتشى أربع مرّات |
- Daha değil, sonra bakacağım. - Kalacak yerin var mı? | Open Subtitles | كلأ، ليس بعد، سأتحقق من الأمر لاحقًا هلا وجدت أماكن أفضل؟ |
sonra gel, beni gör. Daha önce görmediğin birşey göstereceğim.. | Open Subtitles | تعال وبحث عني لاحقًا سأريك شيئًا لم تراه من قبل |
Hadi cadılar bayramı kostümü almaya gidelim büyüyü sonra takarız. | Open Subtitles | دعينا نذهب لشراء أزياء عيد القدّيسين ثم نعبأ بالسحر لاحقًا. |
Tabi daha sonra anlaşmaya razı olmayacakları anlamına gelmiyor bu. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني أنّهم لا يردون عقد صفقة لاحقًا |
Yeni plan beyler. Ölenleri yakın önce, kamyoneti sonra boşaltırsınız. | Open Subtitles | إليكم خطّة جديدة يا رفاق، لنحرق الموتى ونفرّغ الشاحنة لاحقًا. |
Yeni plan beyler. Ölenleri yakın önce, kamyoneti sonra boşaltırsınız. | Open Subtitles | إليكم خطّة جديدة يا رفاق، لنحرق الموتى ونفرّغ الشاحنة لاحقًا. |
Affedersin. Belki sonra fikrini değiştirirsin diye şimdi yapmak istedim. | Open Subtitles | آسف، أردت فعل ذلك فحسب احتياطًا من تغيير رأيك لاحقًا |
Sessiz kalma hakkınız var ancak sorgu sırasında bahsetmeyip daha sonra mahkemede bahsettiğiniz her şey davanızı olumsuz yönde etkileyebilir. | Open Subtitles | لا يجب عليك قول أي شيء قد يضر بالدفاع عنك وإذ لم تجب عندما تُسأل قد يضرك لاحقًا في المحكمة |
10 duyma engelli askerle konuştum. Video mülakatlarını, sorduğum soruları ve çıkarımlarımı daha sonra paylaşacağım. | TED | قابلت عشرة جنود إسرائيليين صُم، وجمعت فيديوهات وأسئلة هذه المقابلات، وسأشارككم النتائج لاحقًا. |
sonra aklıma bir fikir geldi. Size bu fikirden söz etmek istiyorum. | TED | وكانت لدي فكرة، وأريد أن أحدثكم عنها لاحقًا. |
1994'te, NFL, oyun kurucuların kasketlerine kasket telsizi koydu, sonra defanslara. | TED | في 1994، وضع دوري كرة القدم المحلي سماعات داخل خوذات لاعب الوسط الرئيسي ثم الدفاع لاحقًا. |
On dört ay sonra, sabaha karşı 2'de, bir adamın ölümüne yol açacak silahı ateş ettim. | TED | لاحقًا بعد 14 شهرًا، في الساعة 2 صباحًا، أطلقت النار ما أدى إلى وفاة شخص. |
Fakat sonradan anladım ki kız olduğum içim amcam okula gitmemi uygun bulmuyordu. | TED | ولكن اتضح لي لاحقًا أن عمي قد رأى أن ذهابي إلى المدرسة لا يلائمني. ببساطة لأنني كنت فتاة. |
O zaman Sonrasında bir şeyler içerken bana olanları anlatırsın. | Open Subtitles | حسن، ربّما يمكننا اللقاء لاحقًا لاحتساء الشراب وإبلاغي بما جرى |
Her şeyi sonra açıklayacağım ama müsait olur olmaz, beni ara olur mu? Hoş çakal. | Open Subtitles | سأوضّح كل شيء لاحقًا ولكن اتصل بي بأسرع ما يمكن، حسنًا؟ |
Hey birazdan başka oyundan tanıdıklarımla görüşeceğim. | Open Subtitles | اسمع سأقوم لاحقًا بلقاء بعض الأشخاص الذين أعرفهم من لعبة أخرى |