Ve bunu yapabilmek için okyanus havsası rejimlerine de ihtiyacımız var. | TED | ولنفعل ذلك نحتاج لقوانين لادارة قاع المحيط |
Düşünüyorduk da altını demiryolu şirketine teslim edince sizin ve oğlunuzun geçimi için geriye bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | إذا حولت الذهب لادارة السكة الحديدية لن يبق شيء بالنسبة لك والولد للعيش |
Mesleğime de tekrar başlamalıyım. Gazete çıkarmak için para gerek. | Open Subtitles | و يجب أن أبدأ تدريبي ثانية أحتاج الى المال لادارة جريدة |
Bay Kramer, arabayı böyle işler için kullanamayız. | Open Subtitles | سيد كرايمر، ليس مسموحاً لنا باستعمال السيارة لادارة شؤون خاصة. |
Bu Allah'ın lânetlediği yeri toparlamak için her şeyimi ve mirasımı sattım. | Open Subtitles | كل شيء امتلكته أو ورثته قمت ببيعه لادارة هذا المكان البائس |
Onlara, yeni birimimiz için bir lider bulduğumu söyledim... | Open Subtitles | . . قلت لهم أني وجدت الرجل المناسب لادارة |
Yeni bir şeyi kötülemek için her zaman bir aşırı yandaşa güvenebilirsin, değil mi? | Open Subtitles | يمكنك أن تثق دائما جماعات متطرفة مجنونة لادارة الاشياء الجديدة، الا يمكنك ذلك؟ |
DEO ve bizim için yaptığı onca şeyden sonra uyandığında bu hayatın onu beklediğini sağlamak bizim sorumluluğumuz gibi geliyor. | Open Subtitles | أنت تعرف ، مع كل ما تقوم به لادارة مكافحة الخوارق ولنا كنت أفكر أنه من مسؤوليتنا ألتأكد |
Fark şudur: Pazar ekonomisi bir araçtır, değerli ve etkili bir araç üretken etkinliği düzenlemek için, Ama piyasa toplumu, hemen hemen herşeyin satılık olduğu bir yerdir. | TED | الفرق هو هذا: اقتصاد السوق الحر هو أداة، أداة قيّمة وفعّالة، لادارة الأنشطة الانتاجية، لكن مجتمع السوق هو المكان الذي فيه كل شيئ تقريباً معروض للبيع. |
Ben katı atıkları izole etmek için burda çalışyorum. | Open Subtitles | جئت لادارة جهاز تجحيم التلوّث. |
--Skylar burayı çalıştırmak için ne kadar benzin harcıyorsun? | Open Subtitles | - - كَمْ كمية الغاز التي تستخدمها لادارة هذا المكان ، سكايلر؟ |
Öğrenci derneği başkanlığı için başvuruyoruz. Yediniz birden. | Open Subtitles | سوف نوقع لادارة مجلس الطلبة, كلكم |
Ben gerçekten satış ekibiniz için önemli bir değer olacağımı hissediyorum. | Open Subtitles | - ممتاز. اشعر حقا باني استطيع ان اكون مسؤول، او مساعد مسؤول لادارة مبيعاتك. |
Ben gerçekten satış ekibiniz için önemli bir değer olacağımı hissediyorum. | Open Subtitles | - ممتاز. اشعر حقا باني استطيع ان اكون مسؤول، او مساعد مسؤول لادارة مبيعاتك. |
Senatör, Non ile savaşımızda DEO'ya daha fazla parasal destek bulmak için Bütçe Kurulu'yla görüştüğünü söylemek için gelmiş. | Open Subtitles | جاءت سيناتور لتخبرنا انها تعمل مع لجنة الميزانية لتحصل لادارة مكافحة الخوارق على لمزيد من المال والمزيد من الموارد لمحاربة نون |
- Kendini öldürmeye çalışırsan... derslere girmenin psikolojin için uygun olmayacağını... ve tedavi görmen gerektiğini müdüre söylerim. | Open Subtitles | - حسنا , لو حاولت قتل نفسك - ,استطيع ان اشرح لادارة المدرسة انك غير مؤهل نفسيا للحضور الى المدرسة و انك تحتاج الى علاج مكثف |
Gökyüzü defnini yönetmek için, | Open Subtitles | ، لادارة مَراسم الدفن السماوي |
Ama öte yandan, şehrimi uzaylılardan ve zarar vermek isteyen kişilerden korumak için üvey ablamla DEO'da çalışıyorum. | Open Subtitles | ولكن سراً، أعمل مع أختي بالتبني (لادارة عمليات الخوارق) لحماية مدينتي من الفضائيين وأي شخص آخر يريد الحاق الاذى بهم |
Ama öte yandan, şehrimi uzaylılardan ve zarar verebilecek kişilerden korumak için üvey ablamla DEO için çalışıyorum. | Open Subtitles | ولكن سراً، أعمل مع أختي بالتبني (لادارة عمليات الخوارق) لحماية مدينتي من الفضائيين وأي شخص آخر يريد الحاق الاذى بهم |
Ama öte yandan, şehrimi uzaylılardan ve zarar verebilecek kişilerden korumak için üvey ablamla DEO için çalışıyorum. | Open Subtitles | ولكن سراً، أعمل مع أختي بالتبني (لادارة عمليات الخوارق) لحماية مدينتي من الفضائيين وأي شخص آخر يريد الحاق الاذى بهم |