Belki de resmi olarak değil, ama oyuncu olarak mevcutlar değil mi? | Open Subtitles | حسنا ربما الامر غير رسمى ,لكنهم على ارض الواقع لاعبين اليس كذلك؟ |
Yedi oyuncu, 40'dan fazla evinde galibiyet, ve soyadlarında 11 harf var. | Open Subtitles | سبعة لاعبين اربعين زائد واحد و أحد عشر حرفاً في الاسم الأخير |
Şehirde yeni oyuncular olduğunu duyunca opera biletlerimizi iptal ettim. | Open Subtitles | ألغيت تذاكر الأوبرا لسماعي أن ثمّة لاعبين جدد في المدينة. |
Büyük cüzdanları olan büyük oyuncuları çekecek türden bir ilgi. | Open Subtitles | ذلك النوع الإنتباه الذي يجلب لاعبين كبار مع محافظ مليئة |
10 oyuncu, giriş için 10 milyon, tekrar giriş içinse 5 milyon, | Open Subtitles | عشرة لاعبين , عشرة ملايين رسوم إشتراك, و خمسة ملايين أثناء اللعب. |
İki oyuncu bir oyuncuya karşı avantajlı olabilmek için farklı olmalıdırlar. | Open Subtitles | لتفوق لاعبين على لاعب أخر يجب أن تكون هناك مسافة بينهم |
Bunlardan bazıları oyuncu tarafından yaratıldı, diğerleri başka oyuncular tarafından yaratılıp otomatikman gönderildiler. Yine de bazı küçük hesaplamalar yapmak gerekti; nelerin gerekli olduğu, | TED | بعضها تم تصميمها من اللاعب. وأخرى من لاعبين آخرين، ترسل تلقائياً هنا. ولكن هناك عملية حسابية بسيطة بما هو مطلوب، |
Başta olan halifeler, hevesli birer oyuncu haline geldiler. | TED | أصبح الخلفاء الحكام أنفسهم لاعبين متعطشين. |
Beş oyuncuyla kazanmak... daha doğrusu dört buçuk oyuncu. | Open Subtitles | أستمتع بوقتك ايها المدرب وانت تحاول الفوز بـ 5 لاعبين أو بالاحرى 4 ونصف |
O takımda oynayan üç oyuncu say. | Open Subtitles | ، سريع حسنا، اسم ثلاثة لاعبين على هذا الفريق. |
Yani biliyoruz ki iki-adımlık oyuncular bir şeyleri farklı yapıyor. | TED | لذلك نعرف أن هؤلاء لاعبين الخطوتين يقومون بشيء مختلف. |
Tek fark, profesyonel oyuncular yerine biz varız ve profesyonel spiker yerine ben varım. | TED | الاختلاف الوحيد هو، انه نحن بدلا من لاعبين محترفين، و انا بدلا من معلّق محترف، انا المعلّق. |
Adı şimdi hatırımda değil, siyah oyuncuları takımında kesinlikle istemeyen bir koç. | Open Subtitles | لا أتذكر اسمه الآن. كان مصمماً على عدم وجود لاعبين سود ضمن فريقه. |
10 kişi devam edeceğiz. Ben ileri gideceğim, sen geride kal. | Open Subtitles | سنلاعب 10 لاعبين ساتقدم للأمام وغطى انت الوراء |
Birkaç yıI önce, derecesi dünyanın en üst 10 oyuncusu arasındaydı. | Open Subtitles | قبل سنوات قليلة كان مصنفا ضمن اقوى 10 لاعبين في العالم |
Bir daha! Hala son beş oyuncuyu arıyoruz, değil mi A.C.? | Open Subtitles | مازلنا نبحث عن افضل خمسة لاعبين ،حسناً , أي. |
Sihirli tozunu serpti, yıldızlardan diledi ve her nasılsa gelecek sene için, bir değil iki değil, tam üç etkili oyuncuyla geri döndü. | Open Subtitles | رشه بغبار الجنيات و تمنى من نجمة و حول هذا ليس إلى واحد أو إثنان بل ثلاثة لاعبين محتملين في فريقه السنة القادمة |
Eski profesyonel futbol oyuncularının çalıştığı bir masaj salonu bile var. | Open Subtitles | حتّى إنّ لديهم مدلّكين كانوا لاعبين كرة قدم سابقين |
İnternette en iyi 8 oyuncunun seçilmesi için oylama yapacağız. | Open Subtitles | طلبنا من الجماهير التصويت عبر الانترنت لاختيار أفضل 8 لاعبين. |
sporcu imzalarına iyi para verir. | Open Subtitles | سيدفع دولارات طائلة من أجل الحصول على تواقيع لاعبين محترفين |
Bu tür işleri genelde eski oyunculara verme eğilimindedirler, ya da medya sektöründe yer alan insanlara verirler. | Open Subtitles | ولكنهم يميلون لمنح تلك الوظائف إلى لاعبين سابقين أو أناس يعملون في مجال الإذاعة. |
Bu boşluğu dolduracak kadar yedek oyuncum yok. | Open Subtitles | ليس لدي عدد كافي من البدلاء لأغطي ذلك؟ هذا يجلني بأربع لاعبين |
Bugün iki futbolcu soyunma odasında birbirlerine girdi. | Open Subtitles | و قد إكتشفنا مسبقاً لاعبين قد تشاجروا بغرفة الملابس اليوم |
En az bir dersten başarısız olmuş altı oyuncumuz var. | Open Subtitles | لدينا ستة لاعبين أخفقوا على الأقل صف واحد |