Marquis du Lafayette'in George Washington'a Bastille saldırısını kutlama amaçlı gönderdiği anahtar. | TED | المفتاح الذي أرسله مركوس لافايت لجورج واشنطن احتفالًا بسقوط سجن الباستيل. |
Takım, heykelin üstündeki Lafayette Square'de çalışıyor ve biraz yumuşattılar. | Open Subtitles | الطاقم الذي يعمل على التمثال الذي بميدان لافايت أفرطوا في ثقله. |
Bu, Lafayette Avenue'nun Matthews-Nielsen peyzaj mimarları tarafından yeniden tasarlanmış hali. | TED | هذا هو طريق لافايت – وكما أعاد تصميمه مهندسو المسطحات بشركة ماثيوس-نيلسن |
Aaron, Beyaz Saray'ın hemen karşısında, Lafayette Parkı'nda bulunuyorum, muhtemelen, Beyaz Saray'ın konut binasından yaklaşık 180 m. mesafede, yaklaşık 10 dk. önce, yukarıda dönüp duran, beyaz bir jet vardı. | Open Subtitles | أنا أقف فى متنزه لافايت مباشرة أمام البيت الأبيض أبعد حوالى 200 ياردة عن البيت الأبيض قبل حوالى 10 دقائق كانت هناك طائرة بيضاء تحوم فوق الرؤوس |
Dün gece Kenmare ve Lafayette'nin köşesinde 45 dakika geçirmiş. | Open Subtitles | لقد أمضى خمسٌ وأربعون دقيقة على رُكن " كانمير" و "لافايت" الليلة الماضية |
...Dish, Texas ya da Lafayette, Louisiana olabilir. Anlaştığımız her hangi bir kasaba. | Open Subtitles | (ربما قد يكون الأمر صحيحاً في بلدة (رافل), (كولورادو (ديش), (تكساس) (لافايت), (لويزيانا) |
Bu Yedinci ve Lafayette ile postane gönderildi. | Open Subtitles | أرسلت هذه من البريد بالسابعة أو لافايت |
Lafayette bir insan hakları beyannamesi taslağı konusunda tavsiyemi istedi ve ben de buna memnun oldum, evet. | Open Subtitles | لافايت) ألزمني بصياغة قانون) حقوق الأنسان وكنت سعيد بإلتزامي |
Ortakların ve güvenlik şirketin Lafayette civarında çalışıyor. | Open Subtitles | وشريكك في جهاز الأمن وكيل سائقو الشاحنات في (لافايت) |
Lafayette, Louisiana'da 10 yaşındaki Sammy Sparks, bu sabah okula kanlar içinde gelmiş. | Open Subtitles | ( حسنا, ذا ال 10 سنوات ( سامى سباركس من لافايت باريش, لوزيانا ظهر فى المدرسة الابتدائية هذا الصباح مغطى بالدماء |
Sana bu çiftliğin Lafayette, Louisiana'da olduğunu söylememiştim. | Open Subtitles | لم اخبرك ابداً ان هذه المزرعة (في (لافايت ,لويزيانا |
Buranın Lafayette, Louisiana olduğunu sana söylememiştim. | Open Subtitles | لم اخبرك ابداً ان الأمر قد حدث في لافايت ,لويزيانا), فكيف عرفت هذا؟ ) |
Lafayette, Tara vampirlerden tiksinir. | Open Subtitles | (تارا) تكره (مصاصين الدماء) يا (لافايت). |
Başka bir melek ölümü. Lafayette adındaki kasabada, doğuya doğru bir gün uzaklıkta. | Open Subtitles | حادثة قتل ملائكية أخرى (خارج بلدة تُدعى (لافايت |
Madam Lafayette, yüzünden on yılın izini götürdüğüne yemin etti. | Open Subtitles | مادام (لافايت) أقسمت انها أزالت 10 سنوات من وجهها |
Batı Lafayette. | Open Subtitles | 1421 " لافايت " |
Tamam, Lafayette'e doğru doğuya gideceğim. | Open Subtitles | (حسناً، أذهب الى الشرق من (لافايت |
Sizinki gibi bir şirketin Lafayette, Louisiana'ya girip bunu yapabildiği bir yerde. | Open Subtitles | في مكان حيث شركة مثل شركتكم تذهب الى (لافايت),(لويزيانا), وتفعل شيئاً هكذا؟ في مكان حيث شركة مثل شركتكم تذهب الى (لافايت),(لويزيانا), وتفعل شيئاً هكذا؟ |
Lütfen Lafayette, senin yerine yapmak istiyorum. | Open Subtitles | ارجوك يا (لافايت) أريد فعل هذا من أجلك. |
Aman Tanrım. Lütfen bana onun Lafayette olmadığını söyle, lütfen. | Open Subtitles | رجاءاً أخبرني أنه ليس (لافايت |