| Aileye kötü haberi benim vermeme izin verdiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | بالتأكيد شكراً لكم لانكم سمحتم لي أن أكون من ينقل الأخبار إلى زوجته |
| Neyse, paylaşmama izin verdiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | على أي حال، شكرا لانكم سمحتم لي مشاركة. |
| Paylaşmama izin verdiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لانكم سمحتم لي مشاركة. |
| Restoranda pastanın son parçasını almama izin verdiğin için tekrar sağ ol. | Open Subtitles | نعم، ومهلا، شكرا مرة أخرى... ... لانكم سمحتم لي أن يكون هذا آخر قطعة من الكعكة في المطعم. |
| - Düşmeme izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | وشكرا لكم لانكم سمحتم لي الحادث. |