Bu bomba patlarsa Sayın Başkan, ve bunu durdurmak için elimizden geleni yaptığımıza inanmazsanız, bu ülkemde büyük yankı bulacaktır. | Open Subtitles | اذا انفجرت هذه القنبلة سيدي الرئيس وانت لا تؤمن اننا نفعل ما بوسعنا لايقافها ايضا ستكون النتائج ثقيلة على بلادى |
Bir şeyi, bir tehlikeyi farketmiş... ve kadını durdurmak için kolunu kaldırmış. | Open Subtitles | كان قد لاحظ شيئا خطيرا ورفع ذراعه لايقافها |
Onu durdurmak adına hiçbir şey yapmadığım için kendimi affedemedim. | Open Subtitles | أعتقد أنني لم أستطع مسامحة نفسي لعدم قيامي بشيء لايقافها يا إلهي |
Onu durdurmak adına hiçbir şey yapmadığım için kendimi affedemedim. | Open Subtitles | أعتقد أنني لم أستطع مسامحة نفسي لعدم قيامي بشيء لايقافها يا إلهي |
Yani, tam olarak aynı oyunları orada da oynayacaktır ve onu durdurmak için bizim yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | اعني , هي ستلعب نفس العابها هناك ولا يوجد ما يمكننا فعله لايقافها |
Bunu durdurmak için yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | الآن, لا يوجد شئ يمكنك فعله لايقافها |
Çok sağlam ve durdurmak için yapacağınız bir şey yok. | Open Subtitles | انها قائمة, ولا يوجد اي اساس لايقافها |
ve kadını durdurmak için kolunu kaldırmıştı. | Open Subtitles | ورفع ذراعه لايقافها |
Onu durdurmak zorundasın. | Open Subtitles | عليك الذهاب لايقافها |
Özellikle de Evie Cho'nun bilimi. Hâlâ onu durdurmak için zaman var. | Open Subtitles | وبالتحديد ليس علم (إيفي تشو) لا زال هناك وقت لايقافها |