ويكيبيديا

    "لايمكنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olamaz
        
    • edemez
        
    • yapamaz
        
    • atamaz
        
    Ayrıca serum takılıydı, fazla uzağa gitmiş olamaz. Çok asabiydi. Open Subtitles وكان لديه مصل، لذا لايمكنه أن يكون قد ابتعد كثيراً
    O olamaz. O artık öyle değil. Open Subtitles لايمكنه أن يكون نورمان هو لم يعد كذلك بعد الان
    Fazla uzaklaşmış olamaz. Onu bulacağız. Open Subtitles تعمل تحت ادارة المأمور لايمكنه الابتعاد, سنقوم بايجاده
    Benim kristal kalbim size yardım edemez. Onu kullanacak güce sadece ben sahibim. Open Subtitles قلبى الماسى لايمكنه مساعدتكم أنا فقط التى لديها القدرة لإستخدامه
    Bir adam güçle birleştiğinde bir şey yok edemez onun yerine, kendisini yok eder. Open Subtitles عندما يقابل الرجل قوة لايمكنه تدميرها فهو يدمر نفسه بدلاً منها
    Yo, yo. Bunu yapamaz. Bu benim balayım. Open Subtitles اوه, لا,لا, لايمكنه عمل هذا, هذا عيد شهر العسل.
    Pasaportunu onaylatmak zorunda. Zamanında yapamaz. Open Subtitles يجب عليه تصديق جواز سفرك لايمكنه ترحيلك حالا.
    Lisans diğer yazılıma bok atamaz. Open Subtitles وهذا الترخيص لايمكنه ان يلوث البرمجيات الاخرى
    Bu sabah kafasını ölçtüm. - Ben kartta olamaz. Sadece aile üyeleri. Open Subtitles قست رأسه بين لايمكنه ان يكون في البطاقة ,فقط للعائلة
    Hızlı ve beş alanda başarılı. Bu çocuk yanlış karar olamaz. Open Subtitles لاعب "خمس مواهب" حقيقي ويملك السرعة شاب لايمكنه أن يفقد الأمل
    Bütün simulasyonlar parametrelere dayanır, ...programlanmış senaryo bu koşulların ötesinde var olamaz. Open Subtitles كل المحاكات تتطلب عوامل ظروف بعدها السيناريو المبرمج لايمكنه أن يستكمل
    Bin Fransız yanılıyor olamaz mı? Open Subtitles بأن الف رجل فرنسي لايمكنه ان يكون على خطئ؟
    Eğer bir anlık gözüne iliştiysen ne gördüğünden emin olamaz. Open Subtitles إذا كان قد رأى ,لمحة منك , لايمكنه التأكد مما رأى
    O, gerçekçi olmak gerekirse, hiçbir şeyde başarılı olamaz. Open Subtitles بشكل واقعي , لايمكنه الوصول إلى أي شيء في حياته
    Atı dışarıda yani uzağa gitmiş olamaz. Open Subtitles حسناً,جواده في الخارج لذا لايمكنه ان يكون قد ابتعد
    Naim, canım benim, hala sakinleştiricinin etkisinde. Hareket edemez. Open Subtitles ناجيم حبيبى , أنه ما زال تحت تأثير المخدر لايمكنه التحرك
    Ortaya çıksa bile hepimizle tek başına mücadele edemez. Open Subtitles , حتى إذا هو ظهر هو لايمكنه التعامل معنا كلنا لوحده
    Kendisi de davada bir tanık olduğu için, kesinlikle kendisini temsil edemez. Open Subtitles بالنسبة لكونه شاهد, لايمكنه أن يكون هنا على أية حال.
    Elimde Başkan'dan imzalı belge var! Bunu yapamaz! Open Subtitles لدى وثيقة من الرئيس لايمكنه ان يفعل بي هذا
    bütün bu aşı kayıtlarını dosyalabilirsin... hayır,yapamaz. Open Subtitles أنت يمكن أت تعيد كل ملفات التلقيح لا لايمكنه
    Zatara bile bunları yapamaz ki babamın yapabildiklerinin yanında ben bir hiçim. Open Subtitles , زيتارا لايمكنه حتى ان يفعل كل ذلك وأنا بعيدة جدا على مستوى أبي
    Sözleşmen var. Seni işten atamaz. Open Subtitles بينكم عقد لايمكنه فصلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد