Bak, burada yaşamana izin verilmemesi için hiç bir sebep yok. | Open Subtitles | لايوجد سبب حول لم لاينبغي عليك العيش خارج القاعدة , خصوصاً أنك لم تعد تحمل المتكافل |
Buraya başrahip için geldik. O da ölmüş. Kalmamız için bir sebep yok. | Open Subtitles | أتينا هنا ، من أجل رئيس الدير ، وقد مات و لايوجد سبب لبقائنا هنا. |
Buradaki Joe'nun öldüğü bir gerçek ama ölüm nedeni yok ve Haven'da bu şekilde bulunan başka tek bir ceset var. | Open Subtitles | من الواضح ان جوي هنا ميت ولكن لايوجد سبب للوفاة وتوجد فقط جثة واحدة وجدت هكذا في هايفن |
Bir nedeni yok. | Open Subtitles | لايوجد سبب معين |
Değiştirecek hiçbir şey yok. Bizi bekleyenle yüzleşeceğiz. | Open Subtitles | لايوجد سبب لتغييره. |
Değiştirecek hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لايوجد سبب لتغييره. |
sebebi yok. | Open Subtitles | لايوجد سبب لذلك |
Sadece dökülen sütün arkasından ağlamak için bir neden yok demiyoruz dökülen şarabın arkasından da ağlamak için bir neden yok diyoruz. | Open Subtitles | انتظر، انتظر، انتظر، انتظر. ليس فقط لأنه لايوجد سبب للبكاء علي اللبن المسكوب، لايوجد سبب للبكاء علي النبيذ المسكوب. |
Bana güvenmen veya inanman için bir sebebin yok biliyorum ama bana bir şans daha vermeni çok isterim. | Open Subtitles | أعلم انه لايوجد سبب لتصديقي والوثوق بي لذا أقدر فعلاً إعطائك فرصة آخرى لي |
Onu buraya getiren şeyi o olduğunu düşünüyorum. Geri götürmemesi için hiçbir sebep yok. | Open Subtitles | أعتقد أنها أحضرته هنا لايوجد سبب أن تأخذه منا |
Kafiye yok, sebep yok gerekçe yok, sadece olduğu gibi. | Open Subtitles | لايوجد سبب لهذا لا عدل في هذا، إنها فقط الطريقة التي تسير بها |
Kafiye yok, sebep yok gerekçe yok, sadece olduğu gibi. | Open Subtitles | لايوجد سبب لهذا لا عدل في هذا، إنها فقط الطريقة التي تسير بها |
nedeni yok. | Open Subtitles | لايوجد سبب خدعة او متعة ؟ |
Bilmiyorum. Gerçekten tam bir nedeni yok. | Open Subtitles | لاأدري,لايوجد سبب. |
- nedeni yok. | Open Subtitles | لايوجد سبب |
- Endişelenecek hiçbir şey yok. | Open Subtitles | -بن" ؟" لايوجد سبب للقلق |
- Endişelenecek hiçbir şey yok. | Open Subtitles | -بن" ؟" لايوجد سبب للقلق |
sebebi yok. | Open Subtitles | لايوجد سبب |
- sebebi yok. - Tamam. | Open Subtitles | - لايوجد سبب |
Görüşmemiz için bir neden yok. | Open Subtitles | لايوجد سبب لرؤيه بعضنا مره اخرى .. |
Benim içinde olduğumu bilmesi için bir neden yok. | Open Subtitles | لايوجد سبب يعرف أنني بداخله |
Artık onu Seraphim'de tutmak için bir sebebin yok. | Open Subtitles | لايوجد سبب لإبقاءه على المحطة الفضائية |