Fotograf makinemi getirmedim ama nasil bundan daha iyi olur hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لم أحضر الكاميرا الخاصة بي ولكن لا أتخيل صورة أفضل من صورتك |
Ne yaparsan yap hayatının biteceğini bilmek nasıl bir şey hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أتخيل صعوبة معرفتك أنّك مقدر لتكون هالكاً أياً يكن ما تفعله. |
Herif çok harikaydı. Kötü bir şey yapacağını hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | هذا الرجل رائعاً، لا أتخيل أنه قد يقترف شيئاً سيئاً |
Bir cesede ateş etmek için nasıl bir bahane sunacağını hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا أتخيل المنطق الغريب الذي استخدمته لتبرير إطلاق النار على جثة |
Demek istediğim, bana söylemeden bir bebekle onları düşünemiyorum bile. | Open Subtitles | ما أعنيه، أني لا أتخيل أنّ واحدة منهن ستنجب طفلا بدون إخباري |
Neler yaşadığınızı tahmin bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا أتخيل ما الذي تمرّ به |
Yok. Babamın o kadar bürokrasiye dayanacağını sanmam. | Open Subtitles | كلا ، لا أتخيل قيام أبي بكل هذه الأعمال الورقية |
Bu güzel odayı boşalttığı hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أتخيل بأنك ستتخلين عن هذا الجناح الجميل |
elbette duyacaklar senin haricinde kimseye güle güle demiyorum fakat insanların bunu bildiğini hayal edemiyorum | Open Subtitles | بالطبع سيسمعون بذلك لن أقول وداعاً ، إلا لك ولكننى لا أتخيل أن الناس سيعلمون بذلك |
Başka bir yerde başka bir şey yapıyor olmayı hayal edemiyorum ben de. | Open Subtitles | لا أتخيل نفسي بأي مكانٍ آخر أو القيام بأي شئٍ آخر |
Böyle saygın ve onurlu bir Başkanın böyle bir cinayete kurban gitmesini hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أتخيل بأنّ الرئيس الشريف والمحترم تكون موتته مأساوية |
Böyle saygın ve onurlu bir Başkanın böyle bir cinayete kurban gitmesini hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أتخيل بأنّ الرئيس الشريف والمحترم تكون موتته مأساوية |
Sürekli etrafınızda dolaşıp sizi kontrol etmek istiyorlar. Kariyerimde bir daha böyle bir şey yaşayabileceğimi hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أتخيل أن أحظى بتجربة مماثلة في مسيرتي المهنية |
Dürüstçe konuşmak gerekirse, o olmadan hayatın ne kadar boş olacağını hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | بصراحة لا أتخيل كم ستكون الحياة فارغة من دونه |
Sırt üstü yatarak çalışmak! hayal bile edemiyorum! | Open Subtitles | لا أتخيل كيف أستطيع العمل طيلة الوقت مستلقية على ظهري. |
Kristine ayık kalmak için uğraşırken anneliğin getirdiği yükleri nasıl taşıyordu hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا أتخيل ما شعرت به بالصراع مع الشرب فوق كل الحمل الذي تتحمله الأمهات معهم |
Sizin orada olmayacağınızı düşünemiyorum bile. Lütfen. | Open Subtitles | -و أنا لا أتخيل عدم وجودكم هناك أنتم الثلاثة , من فضلكم |
Yani, düşünemiyorum bile daha fazla babanların bodrum katında oturmayı mı? | Open Subtitles | فأنا لا أتخيل... تقصد عيشنا في قبو منزل والدك حتى الآن؟ لكان صعباً. |
Neler hissettiğini tahmin bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا أتخيل شعوركِ الآن |
Babamızın bununla uğraşacağını pek sanmam. | Open Subtitles | لا أتخيل أن أبي قد يهتم كثيراً بشأن ذلك الأمر |
Bir köpek üzerinde başarılı oldun diye bunu yapmak istediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أتخيل أنك ستمضى فى ذلك مرتكزاً على نجاح عملية لكلب فى المختبر. |
Yüzbaşı, şu anda nasıl bir ruh halinde olduğunu hayal bile edemem. Ama ikinci saldırıyı engellemek istiyorsak seni derhal geri göndermeliyiz. | Open Subtitles | ايها النقيب، لا أتخيل ما هو شعورك الآن، ولكن اذا اردنا التصدّي لهجوم آخر، فعلينا اعادتك حالاً |
Bunun, senin açından ne kadar zor olduğunu tahmin bile edemem. | Open Subtitles | لا أتخيل صعوبة هذا الأمر عليكِ |