ويكيبيديا

    "لا أحبه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sevmediğim
        
    • sevmiyorum
        
    • hoşuma gitmedi
        
    • sevmem
        
    • sevmediğimi
        
    • hoşuma gitmeyen
        
    • Ondan hoşlanmıyorum
        
    • gitmiyor
        
    • hoşlanmadım
        
    • ona aşık değilim
        
    sevmediğim bir işi 16 yıl sürdürecek kadar aptal olduğumu sanmıyorum. TED لا أعتقد أنني غبية لهذه الدرجة للقيام بعمل لستة عشر عاماً وأنا لا أحبه.
    Dinle... babanla sorunlarımız vardı... ama bu onu sevmediğim anlamına gelmez. Open Subtitles أسمعى أعرِف ذلك فأبيكى وأنا كان عندنا اختلافاتنا لكن ذلك لا يعنى أنني لا أحبه
    Kimseyi aşağılamadım. Hıyar herif bana resim sevgimi sordu, ben de sevmiyorum dedim. Open Subtitles الوخزة سألني ، إذا ما كنت أحب الرسم لقد قلت بأنني لا أحبه
    Ondan nefret etmiyorum, sadece sevmiyorum ki bu da oldukça farklı. Open Subtitles إنني لا أكره، إنني فقط لا أحبه وهو أمر مختلف تماماً
    Bence bu uygun değil. hoşuma gitmedi. Open Subtitles أعتقد بأنه غير ملائم لك أنا لا أحبه
    Bak, aslında adamı pek sevmem, biraz dalkavuktur, ki bunu zor bir yoldan öğrendim, ama başının belaya girmesini istemem. Open Subtitles اسمع إنني حقا لا أحبه ماهو إلا دابة وقد وجدتها بالطريقة الصعبة ولكنني لا أريده أن يتورط
    Kendi kızım kimi seçerse seçsin onu destekleyecek kadar kendisini sevmediğimi düşünüyor. Open Subtitles أبنتي تظن أنني لا أحبه بما فيه الكفاية ..لأساندها مهما كانت اختياراتها
    Burada, Hickory Sokağı'nda hoşuma gitmeyen bir şeyler var... beni korkutan şeyler bunlar. Open Subtitles هناك شئ ما هنا في طريق هيكوري لا أحبه ... و الذي يسبب لي الخوف
    Gio'nun benden hoşlanmasından bana ne, ben Ondan hoşlanmıyorum ki. Open Subtitles لايهمني فيما إذا كان جيو يحبني لأنني لا أحبه
    Clinton'ın sevmediğim icraatlarından biri vergileri yükseltmesi. Vergiler yüksek. Open Subtitles شيء واحد لا أحبه فيه رفع الضرائب وغير هذا
    Şahsen ben ilk defasında sevmediğim biriyle yapmak istiyorum. Open Subtitles شخصيًا، أرغب أن تكون المرة الأولى مع شخصٍ لا أحبه.
    Bir gün düşündüm ve artık sevmediğim bir adamla birlikte olduğumu fark ettim. Open Subtitles فقط إستدرت للحظة يوماً ما وأدركت أنّي أعيش مع رجلٌ لا أحبه
    - Hala sevmiyorum. Ellerimin eski yeteneği kalmadı. Open Subtitles ما زالت لا أحبه ، يدي لم تعد قوية بما يكفي
    sevmiyorum ama çalışmayı da seviyor değilim. Sevmesem bile para kazanırım. Open Subtitles لاأحبها,لكن هذا لا يعني أني سأحب العمل.سيستمر الحال,سيدُفع لي مقابل عمل لا أحبه.
    Onu sevmiyorum. Onu, buzdolabımızdan pastırma çalarken yakaladım. Open Subtitles لا أحبه ، أمسكته يسرق لحم مشوي من ثلاجتنا
    Ondaki birşey hoşuma gitmedi. Open Subtitles شيئا ما حولها أنا لا أحبه
    - Bence güzel. Hadi Henry'nin altına bir işaret koyalım. - Hayır, hoşuma gitmedi. Open Subtitles (دعنا نضع نجمة تحت (لهنيري - لا ، انا لا أحبه -
    sevmem gerektiği kadar sevmedim. Open Subtitles أعني أني لا أحبه بالمقدار الذي يجب علي أن أحبه
    Kendi kızım kimi seçerse seçsin onu destekleyecek kadar kendisini sevmediğimi düşünüyor. Open Subtitles أبنتي تظن أنني لا أحبه بما فيه الكفاية ..لأساندها مهما كانت اختياراتها
    Ama, eğer hoşuma gitmeyen bir şey yaparsan, seni davadan alırım. Open Subtitles لكن لو فعلت شيء لا أحبه سوف أسحبه
    Onunla işim olmaz. Ondan hoşlanmıyorum bile. Open Subtitles أننى لا أحبه حتى
    Bu değil. Bir şeyler dönüyor ve bu hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles ليس هذا هو الأمر ، هناك أمر يجري وأنا لا أحبه
    Ters ters bakıyor. Ondan hoşlanmadım. Open Subtitles إنه يحملق بغطرسة وسخط , أنا لا أحبه بكل مايملكه من ياقوت
    Pekala bir dereceye kadar, büyük ihtimalle gidecek fakat ona aşık değilim ki Charlie. Open Subtitles حسناً ربما أفعل على إمتداد ما لكنني لا أحبه أنا أحبك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد