Kullanmak bile istemiyorum. - Sakin ol. Arabayı temizledim, tamam mı? | Open Subtitles | ـ أنا لا أريد حتى أن أركبها ـ اهدأ، لقد نظفتها |
Her şeyi tek tek saymak zor, Bazı şeyleri hatırlamak bile istemiyorum. | Open Subtitles | عملت اشئ صعبة ساعتها، أنا لا أريد حتى أن أتذكّر بعض الأشياء. |
Ona bundan bahsetmek bile istemiyorum. Çok sinir bozucu ve haksızlık. | Open Subtitles | لا أريد حتى التحدث معه بالأمر هذا محبط وغير عادل تماماً |
Ölümcül otonom silahlar bağlamında "hata yapmak" ne demek bunu düşünmek bile istemiyorum. | TED | أنا لا أريد حتى أن أعتقد ما يعني"الخطأ" في سياق الأسلحة المستقلة المُهلكة. |
O heriflerden acısını çıkartmak istemiyorum bile. | Open Subtitles | لا أريد حتى العودة لهؤلاء الرجال يعلم الله أنني لم أكن أطلب ذلك |
Bilmek dahi istemiyorum. Gidelim yeter. | Open Subtitles | أنا لا أريد حتى أن اعلم دعونا نذهب فقط |
Şey, yenilmek hakkında düşünmek bile istemiyorum. | Open Subtitles | حسنا ً, أنا لا أريد حتى التفكير في الخسارة |
Ben Oklahoma müzikalini izlemeyi bile istemiyorum. | Open Subtitles | تشاندلر، وأنا لا أريد حتى أن نرى أوكلاهوما الموسيقية. |
Hastanedeki hastaları sana manâlı manâlı baktığını... düşünmek bile istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد حتى التفكيرفي كل أولاءك المرضى في المستشفى الذين يرنون إليك بنظراتهم |
Bunu söylemek bile istemiyorum. İkinci kez söylemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لا أريد حتى أن أقول الكلمةَ الآن، أنا لن أَقولها مرتين |
Aman Tanrım.Aman Tanrım, bu konuda düşünmek bile istemiyorum. | Open Subtitles | يا إلهي .. يا إلهي أنا لا أريد حتى التفكير في ذلك |
Nasıl bir para ya da hapis cezasıyla karşılaşacağımı düşünmek bile istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد حتى أن أفكر بذلك بشأن نوع الغرامة التي سوف أدفعها أو الوقت الذي سوف أقضيه بالسجن |
Aptal mezuniyet balosuna gitmek bile istemiyorum artık. | Open Subtitles | أتعلمين بأنني لا أريد حتى أن أذهب الى الحفلة الراقصة بعد الآن. |
Benim kucağımdaki anılardan sana bahsetmek bile istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد حتى أن أخبرك عن التاريخ الذي في حضني |
İstediğin kişiyle görüşüp, istediğini yapmanı anlıyorum ve ben erkek arkadaşım olsun bile istemiyorum zaten. | Open Subtitles | أنا احترم قرارك في أن ترى وأن تفعل ماتريد، وأنا لا أريد حتى خليل. |
Bak, sizin neyin peşinde olduğunuzu bilmek bile istemiyorum. | Open Subtitles | انظرِ , لا أريد حتى أعرف ما تخططون إليه يا رفاق |
Benimle ne yapmak istediğini söylemek bile istemiyorum. | Open Subtitles | حســنا، لا أريد حتى أن أخبــرك ما الذي يريدني أن أفعلـه. |
Ve silindir şapkamın içinde ne bulduğumu söylemek bile istemiyorum. | Open Subtitles | و انا لا أريد حتى أن أخبرك ماذا وجدت فوق قبعتي |
Komplike düşünmek bile istemiyorum ve senin gerçekten harika olduğun şey, sen, bilirsin, çok kolysın | Open Subtitles | لا أستطيع التعامل مع التعقيد الآن. لا أريد حتى التفكير بالتعقيد، وهذا الرائع جدا فيك، |
Bunun nasıl olduğunu düşünmek bile istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد حتى التفكير حيال كيف يمكن حدوث ذلك |
Artık kalemi istemiyorum bile. | Open Subtitles | أنا لا أريد حتى الآن من ركلة جزاء. |
Ve yalnızca terör diye adlandırabileceğim geçen gece yaşanan olayın hakkında tahminde bulunmak dahi istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أريد حتى التكهن بشأن ... ما يمكنني فقط أن أعتبره تصرف ميليشيا، ذلك الذي وقع ليلة الأمس |