Söylememem gereken birşey söylemek istemiyorum. | Open Subtitles | لأني لا أريد قول شيء لا يتوجّب عليّ قوله |
Hiçbir şey değil. Bir şey söylemek istemiyorum. Söyleyecek ilginç bir şeyim yok. | Open Subtitles | لا شيء، لا أريد قول شيء ليس لدي أمر مثير للاهتمام لأقوله |
söylemek istemiyorum, yapmak istiyorum. Gel hadi. | Open Subtitles | لا أريد قول ذلك أريد أن أفعلها. |
Bu acı verici ama artık müşterilere "Yine bekleriz." demek istemiyorum. | Open Subtitles | هذا موجع، لكني لا أريد قول "عودوا مجدّدا" للزبائن |
Yanılıyorsam diye bir şey söylemek istemedim ama iyi haberlerim olabilir. | Open Subtitles | حسناً , أنا لا أريد قول أي شي إذا كنت مخطأه لكن ربما لدي أخبار جديدة |
Fikrini değiştirecek bir şey söylemek istemem çünkü söylediklerin hoşuma gitti. | Open Subtitles | أعني بأني لا أريد قول شيئاً يغير رأيك لأنني أحببت ماقلتيه |
İstemediğim bir şey söylemek ya da yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد قول أو فعل شيء لا أستطيع الرجوع عنه |
Avukatımla görüşünceye dek daha fazla konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد قول المزيد حتى أتحدث مع المُحامي الخاص بي |
Bunu söylemek istemiyorum ama ben büyümeye başladıkça annem de yaşlanıyor. | Open Subtitles | لا أريد قول ذلك, لكني بدأت انضج |
Bunu söylemek istemiyorum ama söylemem gereken... | Open Subtitles | أسمع , أنا لا أريد قول ذلك ولكنهناكشيءأود إخباركبه... |
Ancak ben şimdi söylemek istemiyorum da... | Open Subtitles | لا أريد قول هذا،، كما تعلم، ولكن.. |
Sadece yanlış birşey söylemek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد قول أمور سيئة |
Şimdi sana pişman olacağım bir şey söylemek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد قول شىء لك أندم عليه |
söylemek istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | لا أريد قول شيء |
Birşey demek istemiyorum ama... | Open Subtitles | لا أريد قول شيءٍ جزافًا, لكن... |
Yük demek istemiyorum, ama... | Open Subtitles | لا أريد قول العبء , لكن... |
Filmde göğüs demek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد قول "صدر" بالفيلم |
Yanındayken bir şey söylemek istemedim ama konuştuğumuza sevindim. | Open Subtitles | لا أريد قول هذا أمامها لكن جيد أننا نتحدث |
Sana söylemek istemedim. Yani çok tuhaf. | Open Subtitles | لا أريد قول المزيد، انه أمر غريب |
Bir şey söylemek istemedim. | Open Subtitles | لا أريد قول شيء |
Ama şimdi, şu Şerifinize dönersek ki elbette onun aleyhine bir şey söylemek istemem ama çevrenizde kurtulmak istediğiniz itler varsa niçin onun evine götürüp, bununla baş edebiliyor mu diye bakmıyorsunuz. | Open Subtitles | لكن الآن ، إن مأموركم هذا بالطبع لا أريد قول شئ ضده لكن إذا كان لديكم أى مغفل تريدون التخلص منه |
Hata yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد قول شئ خطاء |
Tekrar konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | انا لا أريد قول ذلك مره أخرى |