| Ben başka bir yerde yaşayan kendimi hayal bile edemiyorum, | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل نفسي أعيش في أي مكان آخر |
| Bu programın başka bir yerde çekildiğini hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل تصوير المسلسل في أي مكان آخر |
| Laurel'e ne kadar kızgın da olsan onu korumak için yapabileceklerini hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | كما جنون كما كنت في الغار، لا أستطيع أن أتخيل أنك لن تفعل أي شيء لحمايتها. |
| Sadece, 22'den büyük olmayı hayal edemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أستطيع أن أتخيل أنى أكبر من 22 عاماً |
| Dilsiz olmaktan daha kötü bir alın yazısı hayal edemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أتخيل مصيرا أسوأ من أن أكون خرساء |
| Dün geceyi diyorsan, senin için ne kadar zor olduğunu hayal bile edemem. | Open Subtitles | انظروا، عن الليلة الماضية، لا أستطيع أن أتخيل مدى صعوبة هذا يجب أن يكون بالنسبة لك. |
| Ailenizi yitirmenin nasıl bir his olduğunu tahmin bile edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل كيف يكون شعورك لفقدانك أسرتك. |
| Senin işini yaptığımı hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل تفسى أفعل ما تفعله أنت لم لا؟ |
| Chandler ortaya çıkmazsa olacakları hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل ما سيحدث إذا لم تظهر. |
| Anne, başka birini sevmeyi hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | أمي، لا أستطيع أن أتخيل بأني أحب شخص آخر |
| Ona ne yaptıklarını hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل حتى ما يفعلون له في الداخل |
| Orada durarak neler yaşadığını hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل ما يمر به وهو واقف هناك |
| Başka bir yerde olduğumu hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل وجودي في أي مكان آخر الآن. |
| Bütün gün boyunca bir masanın arkasında oturacağımı hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل نفسي خلف مكتب طوال اليوم. |
| Bebek için yüzme derslerinde ikimizi hayal edemiyorum gerçekten. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل نفسي معها في درس سباحة الطفل |
| Ama yine de, sizin gördüğünüz en nitelikli aday olduğumu hayal edemiyorum. | Open Subtitles | ولكن لا يزال, لا أستطيع أن أتخيل أنني أفضل المؤهلين الذين قد رأيتهم. |
| Hiçbirini gri ve altın rengi kıyafetleriyle hayal edemiyorum. | Open Subtitles | فقط لا أستطيع أن أتخيل أي منهم بالذهبي أو بالرمادي القديم |
| Grant, o kadar uzun yalnız kaldın ki ben bunu hayal bile edemem. | Open Subtitles | أنت لوحدك منذ زمن طويل لا أستطيع أن أتخيل مدى صعوبته |
| Kongreye seçilmenize bir kaç hafta kalmışken ne kadar meşgu olduğunuzu tahmin bile edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل كم مشغول يجب أن تكون أسابيع فقط من انتخابه إلى الكونغرس |
| Böyle kişilerle komşu olduğumu düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل الحياة بجوار مثل هذا الشعب |
| Biliyorum Leslie uzun bir zmandır hasta ama bu zamanın sizin için ne kadar zor olduğunu tahmin edemiyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم ان ليزلي كان مريضة لفترة طويلة و لا أستطيع أن أتخيل مدى صعوبة هذا بالنسبة لك |
| Neler yaşıyor olabileceğini düşünemiyorum bile. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل ما تمرين به |