Caesar'ın yüzünü görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع الإنتظار لرؤية وجه سيزار عندما يكتشف |
Bu felaketi görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع الإنتظار لرؤية هذه الكارثة. |
Bu felaketi görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع الإنتظار لرؤية هذه الكارثة. |
Annenin ve babanın yüzündeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع الإنتظار لرؤية النظرات على وجوه والديك |
Işıklar lütfen. İşte bu harika gerçekten. | Open Subtitles | خففوا الأضواء ، من فضلكم - لا أستطيع الإنتظار لرؤية هذا - |
-Marty'nin yüzünü görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لرؤية تلك النظرة على وجه مارتي عندما يرى هذا |
Nasıl karşılık vereceklerini görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لهذا أنا لا أستطيع الإنتظار لرؤية ماذا سيفعلون |
oraya gitti ve şimdi geri geliyor, hem de kupa ile. kupayı görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | و رحل، و ها هو عائد و معه الجائزة. لا أستطيع الإنتظار لرؤية جائزته. |
Kusursuzluğun neye benzediğini görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لرؤية روعة الكمال الذى يكمُن بداخلكِ |
Bir daha ne yapacağını görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لرؤية ما تفعله في المرة القادمة |
Cumhuriyetçilerin yüzünü görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لرؤية وجوه الجمهوريّين |
Bunu görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا لا أستطيع الإنتظار لرؤية هذا |
Yani, ayrıca, ben- ...yüzünü görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لرؤية وجهك. |
Yüzünü görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لرؤية وجهها |
Yüz ifadelerini görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع الإنتظار لرؤية وجوههم. |
Ne giyeceğini görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع الإنتظار لرؤية ما سترتدين |
Babamı görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لرؤية أبي |
Babamı görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لرؤية أبي |
Yüzünü görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لرؤية وجهه |
Işıklar lütfen. İşte bu harika gerçekten. İşte ruh. | Open Subtitles | خففوا الأضواء ، من فضلكم - لا أستطيع الإنتظار لرؤية هذا - |