Uyluk atardamarı kanıyor, ama Onu göremiyorum. | Open Subtitles | إنه الشريان الفخذي، لكني لا أستطيع رؤيته |
Şu binada olmalı; ama Onu göremiyorum. | Open Subtitles | لابد أنه في هذا المبني، ولكنني لا أستطيع رؤيته |
Burada çok insan var. Onu göremiyorum. | Open Subtitles | يوجد أناسٌ كثيرون لا أستطيع رؤيته |
Çok fazla insan var. Onu göremiyorum. | Open Subtitles | يوجد أناسٌ كثيرون لا أستطيع رؤيته |
- Onu göremem. - Ama halen seni seviyor. | Open Subtitles | لا أستطيع رؤيته لكنه، ما زال يحبك |
Geleceğini göremediğim bir kız hayatıma girmişti. | Open Subtitles | الفتاه ذات المستقبل الذى لا أستطيع رؤيته ،دخلت حياتى |
Neden Onu göremiyorum? | Open Subtitles | لماذا لا أستطيع رؤيته بحق الجحيم ؟ |
Onu göremiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع رؤيته |
Onu göremiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع رؤيته. |
Onu göremiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع رؤيته |
- İçeride değil. Onu göremiyorum. | Open Subtitles | - ليس هنا ، لا أستطيع رؤيته إطلاقاً |
- İçeride değil. Onu göremiyorum. | Open Subtitles | - ليس هنا ، لا أستطيع رؤيته إطلاقاً |
Onu göremiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع رؤيته |
Onu göremiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع رؤيته. |
Onu göremiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع رؤيته |
Onu göremiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع رؤيته |
Onu göremiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع رؤيته |
Ama Onu göremiyorum. | Open Subtitles | لكنني لا أستطيع رؤيته |
Onu göremem. | Open Subtitles | لا أستطيع رؤيته |
Sanki, orada göremediğim bir şey var. | Open Subtitles | كما لو أنك هنالك شيء لا أستطيع رؤيته |