ويكيبيديا

    "لا أظنُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sanmıyorum
        
    • düşünmüyorum
        
    sanmıyorum. Size söyleyecek bir şeyi olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أظنُ ذلك ، لا أعتقِد بأن لديه ما يخبرك به
    FBI'in Burma'ya bir yolculuk yapmamız için yetki vereceğini sanmıyorum. Open Subtitles لا أظنُ مكتب التحقيقات الفيدرالي سيصرح لنا بالذهاب إلى "بارما"
    Çocukların önünde ondan bahsetmenin uygun olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أظنُ ذلكَ مُلائمً للتحدث مع الفتية بشأنِهِ
    Bunun bana bir yardımı olduğunu düşünmüyorum rahibe. Open Subtitles لا أظنُ أنَ أياً من هذا يُساعدني حقاً، أيتها الأُخت
    Oğlunun kendine ciddi zararlar vermeye ne kadar yakın olduğuna dair bir fikri olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles لا أظنُ بأن كان لديه معرفة بمقدار إيذاء إبنه لنفسه
    Bildiğimiz yollardan bulaştığını sanmıyorum. Open Subtitles لا أظنُ أنهُ قد تعرضَ لهُ بالطريقة التقليدية
    O çocuğun yemek yapmadan önce sebzeleri iyice yıkadığını sanmıyorum. Open Subtitles لا أظنُ أن ذلك الفتى يغسل الفاصوليا لهم جيدًا قبل طهوها
    Bak, yeniden bunları kaldırabileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles أنظر، لا أظنُ أني أستطيع خوض هذا الامر مجدداً
    Ne düşündüğümü bildiğini hiç sanmıyorum. Open Subtitles لا أظنُ أنكَ تعرف ما أفكرُ به على الأطلاق
    Buna geyik filan koyabileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles لا أظنُ أنه بوسعك أن تضع غزلاناً في هذا الشئ
    Evet, yarasa öldükten sonra işe yaradığını sanmıyorum. Open Subtitles أجل، لا أظنُ أنّ هذا ينجح بعد موت الخفاش
    Biliyor musun, sıkıldığını sanmıyorum. Open Subtitles تعلَم ماذا؟ لا أظنُ أنكَ تشعُر بالملل
    Bu gece gidebileceğimi sanmıyorum ben. Open Subtitles لا أظنُ أنّه بإمكاني فعل ذلك الليلة.
    Taklitçimizin bir fotoğraftan faydalandığını sanmıyorum. Open Subtitles لا أظنُ بأن المُزيف بعيدٌ عن هذا المكان
    sanmıyorum. Sen bir Terra Nova'lıyı öldürdün. Open Subtitles لا أظنُ ذلك "لقد قتلتَ أحد مواطني "تيرا نوفا
    sanmıyorum, hayır. Özel bir anahtar mı? Ne içinmiş? Open Subtitles لا أظنُ ذلك, كلّا مفتاحاً خاصاً لماذا؟
    Bu okulda bir dönem daha geçirebileceğimi sanmıyorum Ruth. Open Subtitles أتعلمين، أنا لا أظنُ أني أستطيع أن أخذَ فصل دراسي أخر بهذه المدرسة إنهُ تعذيب!
    Hayır,onun bu işte yalnız olduğunu sanmıyorum. mutlaka başkalarıda olmalı Open Subtitles "لكنّي لا أظنُ بأنّه زعيم العصابة العديد مِن الأشخاص متورطون في هذا الأمر"
    Olabilir. Adamın yeterli kaynağa sahip olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles ربما, ولكنَّني لا أظنُ بأنَّ لديه المصادرُ اللازمةِ لذلكـ
    Biliyorsun Said, ben senin insanlığını yitirdiğini düşünmüyorum. Open Subtitles تعلَم يا (سعيد) لا أظنُ أنكَ فقدتَ إنسانيتكَ إطلاقاً
    Sizin evcil bir Z olduğunuzu düşünmüyorum. Open Subtitles لا أظنُ هذا الوصف يُطلق عليك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد