"لا أعرف أين هو" - ترجمة من عربي إلى تركي

• nerede olduğunu bilmiyorum
• Nerede bilmiyorum

Bugünse nerede olduğunu bilmiyorum, bir şeyler bulmuş olabilir.
أنا لا أعرف أين هو اليوم لكنّه ربّما يكون عنده شيء ؛ فلتجده

Bak, tahmin edemeyeceğim nedenlerden dolayı babam kostümümü almış. - Ve nerede olduğunu bilmiyorum.
والدي أخذ الزي لسبب لا أعرفه و لا أعرف أين هو

Eğer düşündüğün buysa, paranın nerede olduğunu bilmiyorum.
أنا لا أعرف أين هو المال لو هذا ماتفكر فيه

-Şu adam Nerede bilmiyorum. - Hey, işte orda o, bak.
أنا لا أعرف أين هو - هاي إنه هناك أنظر -

Son iki gece. Nerede bilmiyorum. Hastanede olabilir.
الليلتين الماضيتين، لا أعرف أين هو بالمستشفى ربما

nerede olduğunu bilmiyorum ama o kahrolası piçi tekrar hapse atmaları için dua edeceğim.
حسنا ، أنا لا أعرف أين هو لكني أصلي لكي يضعوه مرة أخرى في السجن

Pekala, eğer burada değilse, nerede olduğunu bilmiyorum.
حسنُ، إن لم يكن هناك، إذن لا أعرف أين هو.

Ama gerçek şu ki, size istediğiniz şeyi veremem. nerede olduğunu bilmiyorum.
ولكن الحقيقة هي أنني لا أستطيع إعطائك ما تُريده، لا أعرف أين هو

nerede olduğunu bilmiyorum ama nasıl ulaşacağımı biliyorum.
حسنا، أنا لا أعرف أين هو ولكن أعرف كيفية الوصول اليه

Herkes Ölümlü Kupa'yı bulabileceğimi sanıyor ama nerede olduğunu bilmiyorum.
الجميع يعتقد انه يمكنني العثور على هذا الكأس ولكن أنا لا أعرف أين هو

Bir yerlerde hata yaptığımı biliyorum... ama nerede olduğunu bilmiyorum.
أنا أعلم أنني يجب أن الوقوع في الخطأ بعض فيها... ولكن لا أعرف أين هو.

nerede olduğunu bilmiyorum. Bir deliğe girmiştir.
أنا لا أعرف أين هو إنه مختفي في مكان ما

nerede olduğunu bilmiyorum, tamam mı?
حسناً ، أنا لا أعرف أين هو ، حسناً؟

Söyledim ya. nerede olduğunu bilmiyorum.
أستمر فى القول لكِ لا أعرف أين هو

Tamam, dudaklarımı oku. Muhbirimin nerede olduğunu bilmiyorum.
حسناَ اقرأي شفاهي لا أعرف أين هو المصدر

Muna onunla konuşmuş ama nerede olduğunu bilmiyorum.
منى تحدثت معه لكني لا أعرف أين هو

Lütfen. Diskin nerede olduğunu bilmiyorum.
أرجوك، أنا لا أعرف أين هو القرص.

Ve şimdi de oğlum Nerede bilmiyorum.
و الآن أنا لا أعرف أين هو ابني

Lutulu Nerede bilmiyorum ama Bukhoma'ya gelecek.
" لا أعرف أين هو " لاتولو " لكن سيكون في " بوكوما

Nerede bilmiyorum. Ama nereye gittiğini biliyorum.
لا أعرف أين هو لكن أعرف إلى أين سيذهب