Çok fazla teklif var. ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا العدد الكبير، وأنا لا أعرف ما يجب القيام به مع كل منهم. |
Artık ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما يجب القيام به بعد الآن. |
Böyle hissediyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لذلك، كما تعلمون، لدي كل هذه المشاعر... ... وأنا لا أعرف ما يجب القيام به عنهم. |
Belki tüm gün ne yapacağımı bilmediğimden değil, | Open Subtitles | ربما ليس ذلك لأنني لا أعرف ما يجب القيام به طوال اليوم |
Bir saat sonra ne yapacağımı bilmediğimden, ya da bir dakika sonra ne yapacağımı bilmediğimden değil. | Open Subtitles | ولكن لأني لا أعرف ما يجب القيام به في الساعة القادمة أو في الدقيقة التالية |
Artık ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ما يجب القيام به بعد الآن. |
ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | وأنا أنا لا أعرف ما يجب القيام به |
ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط، وأنا لا أعرف ما يجب القيام به. |
- ne yapacağımı bilmiyorum. - Ne demek oluyor bu? | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما يجب القيام به - ماذا يعني ذلك؟ |
- Artık ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما يجب القيام به بعد الآن. |
Bu olaylar için ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما يجب القيام به مع كل هذا |
Sonra bir sürü problem çıkarmaya başladı ve... ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | ثم بدأت بعد كل هذه المشاكل، و... أنا لا أعرف ما يجب القيام به. |
ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما يجب القيام به. |
ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما يجب القيام به. |
ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما يجب القيام به. |
ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما يجب القيام به. |
Ve Ross var. Ve ben ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما يجب القيام به. |