Bunu söyleyeceğimi hiç sanmazdım ama kan düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | لم أظن بأني سأقول هذا لكن لا أنفك أفكّر بالدماء |
Gerçek şu ki tıkandım kaldım çünkü kardeşini düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، أظنّ أنّ ذهني مغلق لأني لا أنفك أفكّر في شقيقتك |
Bak ben seni düşünmeden edemiyorum ve bir çıkar yol da bulamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أنفك أفكّر بكِ و... ولا أعلم ما العمل |
Tüm öğleden sonramızı, bir oyuncak çay takımının önünde böyle bir günü planlayarak nasıl da geçirdiğimizi düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | لا أنفك أفكّر , بشأن كيف كنّا نقضي فترة العصر أمام لعبة مجموعة الشاي الصغيرة نخطط ليومٍ مثل هذا |
Evimize giren o adamı düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | لا أنفك أفكّر بذاك الرجل الذي اقتحم منزلنا. |
Ona gerçeği söylersem en kötü ne olabilir diye düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | بسبب (ثيا)؟ لا أنفك أفكّر فيما كان سيحدث لو كنت أخبرتها الحقيقة وحسب؟ |