"لا أُبالي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• umrumda değil
• Umurumda değil
• etmez

Ne kadar uzun süre hayatta kalırsak kalalım, umrumda değil.
طالما سنُغادر من هنا ونحن أحياء لا أُبالي بأي شيء

Kimin için çalıştığınız umrumda değil onlara bi mesaj gönderin benden
أنا لا أُبالي بما فعلته. أرسل رسالة ليّ.

Portekizli olsan bile Umurumda değil.
انظُر، لا أُبالي إن كُنتَ بُرتُغالياً حتى

Uyuşturucu testlerinin söyledikleri Umurumda değil, önemli olan benim söylediklerim.
لا أُبالي ما يقولهُ اختبار المخدرات إنَ ما أقولهُ هوَ المُهِم

Annenin yatağına bile girmiş olsa banim için fark etmez.
ويُخبر أمي إلي أي مدى تحتاجني هذه الفرقة؟ أنا لا أُبالي إنّ كان جلسَ مع أُمكَ في سريرها

- Geyik derisi ya da çiçek hediye edilmiş, hiç fark etmez.
و لا أُبالي إن تلقّيتُ زهوراً، أو جلدَ غزال.

- ...çeviri aletini kullanmak istedi. - Sevişirken ne istediği umrumda değil.
أنا لا أُبالي إن أرادت أن تستخدم فيل نفسه أثناء المُضاجعة

Bunu nasıl adlandırdığınız umrumda değil.
...لا أُبالي بما تطلقه عليها

- Ciddiyim. - umrumda değil.
-فعلاً، لا أُبالي .

umrumda değil.
لا أُبالي

Bu bir "Umurumda değil" şarkısı, canını sıkan bu saçmalığı kapat, düşlerindeki yerler hiçbir anlam ifade etmiyor.
إني أغنية لا أُبالي على لحنِ الهُراء الذي يُملُّك المكانُ بينَ الأحلام هوَ حالة لا تُعبّرُ عن شيء

Nasıl bir politik kasırga çıkacağı Umurumda değil.
لا أُبالي بالإعصار السياسي الذي سيُثيرهُ ذلك

Aslında pek de Umurumda değil. Ama, cidden, bir vajinan var değil mi?
في تلك النقطة لا أُبالي لكن, حقاً, هل لديك مهبل؟

Kahrolası hapishanede bir 66 yıl geçirmem gerekiyorsa da Umurumda değil.
و لا أُبالي إن أمضيتُ ستٍّ و ستّين سنةً أخرى في هذا السجن اللعين

Nasıl göründüğüm, nasıl koktuğum Umurumda değil.
أنا لا أُبالي بمظهري أو برائحتي أنا لن أنام

Tacos bile kaçırsan Umurumda değil,
لا أُبالي إذا ما هرَّبتَ التاكو

Benim için fark etmez.
لا يهمني ذلك لا أُبالي

Allah aşkına, fark etmez!
"تبـّاً، لا أُبالي"